Page 117 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 117

Semantik Anlayışın Başarısızlığından Pragmatik Soruna Doğru

                            3.  Doğru Gerekçelendirme

                            Rasyonel  bir  temellendirme  (Rechtfertigung)  olarak  gerekçelen-
                        dirme, felsefi bir rasyonellik ölçütünün ortaya konabileceğini varsayar
                        ki  bu  durumda  bu  ölçütün  özel-hukuki  ölçütlere  (nazaran)  üstün  tu-
                        tulması  gerekir.  Ne  Alexy’nin  söz  edimi  teorisi  ne  de  Habermas’ın
                        evrensel  pragmatik  argümanları  henüz  böyle  bir  ölçütü  kanıtlayabil-
                        miştir.  Performatif  çelişki  olarak  adlandırılan  bu  duruma  dayanan
                        olumsuz gerekçelendirme mantıksal bir döngüye yol açmaktadır. Böy-
                        le bir ölçütün olumlu gerekçelendirilmesi, doğal dilin koşulları nede-
                        niyle başarısız olmuştur. Bu zorlukların bir sonucu olarak, ikinci nesil
                        söylem  teorisyenleri  gerçek  yargılama  süreçlerinin  pragmatiğine  ve
                        ampirizmine daha fazla yönelmektedir.

                            a)  İlkelerin Tartımı

                            Delf Buchwald, Apel ve Habermas tarafından geliştirilen söylem
                        teorisi temelinde ve Robert Alexy tarafından (bu teorinin) hukuk ala-
                        nında  oluşturulan  versiyonuna  atıfta  bulunarak,  rasyonel  hukuki  ge-
                        rekçelendirmeye  ilişkin  şekli  bir  kavram  geliştirmiştir.  Buchwald,
                        geçerli olan hukuk sistemi (Rechtsordnung) çerçevesinde mahkemenin
                        gerekçelendirme  yükümlülüğünün  incelenmesinden  ziyade,  rasyonel
                        gerekçeler  ile  ilgilenmektedir. 248   Bilhassa  bu  noktada  (Buchwald),
                        rasyonellik  anahtar  kelimesinin  hukuk  kitaplarının  başlıklarında  sık-
                        lıkla  kullanıldığını  vurgular.  Ancak  rasyonalite  kelimesinin  anlam
                        ufkunu  (Verstädnishorizont)  tek  bir  kavrama  indirgeme  girişimi,  iki
                        bin  yılı  aşkın  felsefe  tarihinde  hiçbir  zaman  başarılı  olamamıştır.
                        Buchwald’ın kendisine biçtiği görev de tam olarak budur. Elbette bu
                        görevi  yaparken  bazı  hususları  kırpması  gerekmektedir:  “Örneğin
                        Sartre, Aron, Derrida, Foucault tarafından temsil edilen, en geniş an-
                        lamda  akıl  teorisine  yönelik  Fransız  ve  diğer  Avrupalı  yaklaşımlar



                        248   Ayrıca  bkz.  Buchwald,  Der  Begriff  der  rationalen  juristischen  Begründung,
                            1990, s. 15 dn. 2’de birçok örnek bulunmaktadır.

                                                                                        115
   112   113   114   115   116   117   118   119   120   121   122