Page 120 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 120

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        teki  bu  artışı  bir  tutarlılık  modeli  (Kohärenzmodell)  ile  telafi  etmek
                        istemektedir.  Buna  göre,  sadece  mevcut  hukuki  düzene  uygun  olan
                        ahlaki normlar kullanılabilmelidir. Ancak bu türden normlar da hesap-
                        lanamayacak kadar fazladır, dolayısıyla felsefi bir kavram biçiminde
                        ele  alınan  rasyonelliğe  kaçış  için  merkezi  bir  noktaya  (Fluchtpunkt)
                        ihtiyaç vardır. Böylelikle tüm (bu) göreceli hale getirme ve zamansal-
                        laşmaya  (Verzeitlichung)  rağmen,  yine  söylem  teorisinin  temel  çık-
                        mazlarına varmış oluruz.

                            b)  Uygulama Söylemi

                            aa) Özellikle Klaus Günther tarafından geliştirilen uygulama söy-
                        lemi (Anwendungsdiskurs) modeli, bir normun uygulanması ile gerek-
                        çelendirilmesi arasında bir fark olduğunu ileri sürmektedir. 257  Uygu-
                        lama  söylemlerinde  söz  konusu  olan  somut  bir  olaya  (Fall)  ilişkin
                        doğru karar iken (richtige Entscheidung), gerekçelendirme söylemle-
                        rinde söz konusu olan evrensel bir normun doğruluğudur (Richtigkeit).
                        Dolayısıyla  ilkinde  somut  durum  tüm  özellikleriyle  ön  plandadır, 258
                        ikincisinde ise bir normun geçerliliği söz konusudur. 259

                            Bu iki söylem biçiminin ayrımı ve karşılıklı etkileşimi “mükem-
                        mel  norm  ideali”  çerçevesinde  belirginleşir. 260   Böyle  bir  norm,  her
                        şeyden önce sınırsız, özgür ve eşit katılım, sınırsız zaman ve sonsuz
                        bilgi  özellikleriyle  karakterize  edilen  ideal  bir söylemin  sonucu  ola-
                        caktır. Böyle bir norm söz konusu olduğunda, her bir durumun tüm
                        özellikleri zaten göz önünde bulundurulmuş olacağından bir uygulama
                        sorunu düşünülemez. Ancak böyle ideal bir norm Olimpos Dağı’nda
                        bile mümkün olmayacaktır. Çünkü tanrıların imkânları bile eşit dağı-



                        257   Ayrıca bkz. Günther, Der Sinn für Angemessenheit, 1988, s. 25.
                        258   Ayrıca bkz. a.g.e., s. 34.
                        259   Ayrıca bkz. a.g.e., s. 56.
                        260   Günther, Ein normativen Begriff der Kohärenz für eine Theorie der juristischen
                            Argumentation, in: Rechtstheorie 1989, s. 13 vd., 167.

                        118
   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125