Page 336 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 336
7.2 Mantıksal, Lafzi ve Sistematik Yorumlama 317
desi, birinci hükmün diğer hâllerde de (dolandırıcılık, şantaj vb.) uygulanacağını belirtmek-
tedir. Bu şekilde, birinci hüküm olağan uygulama alanına ek olarak başka bir ikincil uygu-
lama alanı kazanmaktadır. Bazı durumlarda, kapsamın bu şekilde genişletilebilmesi için bir
uyarlama yapılması gerekmektedir. Karşılaştırma için: Mal Satış Kanunu’nun 1. maddesinin
2. fıkrasında şöyle denilmektedir: “Bu kanunun satın almayla ilgili hükümleri uygulanabilir
olduğunda takası da düzenler.” Bu yasanın “uygulanabilir olmayan” kısımları, örneğin satın
alma fiyatının sabitlenmesine ilişkin kuralları (madde 5-8) içerir.
Yorumlayıcı, ele alınan hükmün diğer hükümlerle olan ilişkisine dikkat ederken elbette
bu diğer hükümleri öncül olarak kullanır. Bu gerçek, hâlihazırda yorumlamayı yalnızca tek
bir hükmün dikkate alındığı durumdakinden daha tutarlı hâle getirmektedir; karşılaştırma
için: bir tutarlılık ölçütü olarak öncül sayısına ilişkin yukarıdaki bölüm 4.1.3. Ayrıca böyle
bir yorumlama, diğer hükümlerin ihlal edilmesini de önlemektedir. Her zaman olduğu gibi
kurallara uyulması kararların öngörülebilirliğini artırır. Son olarak, yorumlama muhtemelen
diğer hükümleri destekleyen tutarlı nedenlerin de göz ardı edilmemesini sağlar.
I11 Bir kanun hükmünü yorumlarken aşağıdakilere dikkat edilebilir:
a) Kanunun adı ve
b) Yorumlanan hükmün hukuk sisteminin belirli bir kısmı içerisindeki, belirli bir kanun
içerisindeki ve bu kanunun belirli bir kısmı içerisindeki konumu.
Ceza Kanunu’nun 3. kısmının 9. maddesinde şöyle denilmektedir: “Ağır ihmal sonucunda başka
bir kişiyi hayati tehlikeye ya da ciddi bedensel yaralanma veya ciddi hastalık tehlikesine maruz
bırakan kişi, başka bir kişiyi tehlikeye atmaktan dolayı para cezasına veya iki yıla kadar hapis
cezasına çarptırılır.” Bu hükümle bağlantılı olarak, sorumluluğun doğması için somut ve belirli
bir kişinin veya bir grubun tehlikeye maruz kalmasının gerekli olup olmadığı sorusu ortaya
çıkmıştır. Bu suç, Ceza Kanunu’nda kişilere karşı işlenen suçlar arasında yer aldığı için bu so-
ruya olumlu yanıt verildiği varsayılabilir. Bununla birlikte, bazı yazarlar hem somut nedenleri
hem de diğer hükümlerle yapılan kıyasları öne sürerek bu yorumu reddetmiştir.
Bu tür bir yorumlama, hukuki normların yerleşik sınıflandırmasının ve farklı alt küme-
lere dağılımının, bu normlar arasındaki temel farklılıkları yansıttığını varsaymaktadır.
Bu belki de insan bilgisinin bütününün her biri özel statüye sahip bazı öncüllerle karak-
terize edilen farklı alanlara dağıtılmasını gerektiren tutarlılık ölçütüne benzerlik göster-
mektedir; karşılaştırma için: yukarıdaki bölüm 2.7.5, 3.2.4 ve 4.1.3.
I12 Bir kanun hükmü yorumlanırken, kavramsal analiz ve diğerlerinin yanı sıra kav-
ramlar arasındaki mantıksal ilişkiler ile bunların kuramlardaki, normatif sistemler-
deki ve genel olarak yaşamdaki rolleri dikkate alınabilir.
Karşılaştırma için: örneğin kavramların rolüne ilişkin yukarıdaki bölüm 4.4.6 ve haksız
fiillerde yeterli nedensellik kavramının analizine ilişkin yukarıdaki bölüm 3.1.3’te veri-
len örnek. Ayrıca Mal Satış Kanunu’ndaki kavramlar hiyerarşisi ve son olarak haksız
fiillere ilişkin karmaşık dava (NJA 1976 s. 458) hakkında yukarıda yapılan açıklamalara
bakınız. Elbette bu davada Yüksek Mahkeme üyelerinin çoğunluğu, sorumlulukla ilgili
farklı koşulları analiz edilmemiş bir ihmal değerlendirmesine dâhil etmiştir. Ancak
Hâkim Nordenson, ihmâl, yeterli nedensellik ve koruma amacı arasında sofistike ayrım-
lar yaparak kapsamlı ve incelikli bir analiz gerçekleştirmiştir.
Mantıksal uyumluluk, yukarıda belirtildiği üzere tutarlılığın bir ön koşuludur. Kavram-
ların özellikleri aynı zamanda kuramların tutarlılığını da etkiler; karşılaştırma için: yu-
karıdaki bölüm 4.1.4.