Page 335 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 335
316 7. Hukuki Muhakeme Yöntemleri
Kanun, insanları etkilemek için mükemmel bir araçsa anlaşılabilir olmalıdır. Bu ne-
denle günlük dile dikkat edilmelidir. Bununla birlikte, teknik terimlerin kullanılmasını
ve böylelikle dilin daha kesin hâle getirilmesini gerekçelendiren güçlü nedenler olabilir.
7.2.3 Sistematik Yorumlama
Kanunların sistematik yorumlaması diğer hususların yanı sıra aşağıdaki argümanları
içerir:
1) Bir kanun hükmünün, bu türden başka bir hükmün yorumlanması için kulla-
nılması,
2) Yorumlamanın kanunun sistematiğinden etkilenmesi,
3) Yorumlamanın başka bir kavramsal analiz türünden etkilenmesi,
4) Yorumlamanın diğer hukuk öğretisi kuramlarından etkilenmesi.
I10 Bir kanun hükmü yorumlanırken, aşağıda belirtilen nitelikteki hükümlere dikkat
edilmesi gereklidir:
a) Değerlendirilen hukuki sorunun yanıtını daha eksiksiz hâle getirmek için gerek-
li olan hükümler,
b) Yorumlanan hükmün düzenlediği durumlara ilgili bir şekilde benzer olan du-
rumları ele alan hükümler,
c) Yorumlanan hükmün anlaşılmasına başka herhangi bir şekilde katkıda bulunan
hükümler.
Aşağıdaki örnekler bu muhakeme normunu açıklamaktadır:
a) Bir cezai hükmün uygulanabilmesi için cezai sorumluluğun, örneğin akıl hasta-
lığından veya sorumluluğun azalmasına gerekçe oluşturan diğer nedenlerden
nasıl etkilendiği sorusuna yanıt veren diğer hukuki normların da dikkate alın-
ması gerekir.
b) Eski bir kanun, sıklıkla benzer soruları düzenleyen yeni kanunlara uyarlanacak
şekilde yorumlanır. Bu şekilde, 1734 yılı Ticaret Kanunu’ndaki diğer hüküm-
ler, yorumlama yoluyla Sözleşmeler Kanunu, Mal Satış Kanunu vb. kanunlara
uyarlanabilir.
c) Kanunlardaki çeşitli ifadeler, genellikle bir tür hiyerarşi oluşturur. Karşılaştırma için:
ör. Mal Satışı Kanunu’ndaki şu ifadeler: “derhâl” (madde 27, 32, 52), “mümkün olan
en kısa sürede” (madde 6), “makul olmayan bir gecikme olmaksızın” (madde 26, 27,
31, 32, 40, 52, 60) ve “makul bir süre içerisinde” (madde 26 ve 31). Bu ifadelerin
birbiriyle bağlantılı olarak yorumlanmasından dolayı, örneğin “makul bir süre içeri-
sinde” ifadesinin “makul olmayan bir gecikme olmaksızın” ifadesinden daha uzun
bir süreyi ifade ettiğini görüyoruz (karşılaştırma için: Hellner 1969, 136-7).
Bir başka örnek “atıf suretiyle uygulama”dır. Belirli bir kanun hükmü, örneğin Ceza Ka-
nunu’nun 8. kısmının 13. maddesi, belirli durumlar (örneğin çalma, hırsızlık vb.) için geçer-
lidir. Diğer taraftan başka bir kanun hükmü, örneğin Ceza Kanunu’nun 9. kısmının 12. mad-