Page 330 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 330
7.1 Muhakeme Normları 311
nedeniyle de aynı kaybı yaşayacak olması) ve
kişinin bir başkasının eylemi sonucu zarara uğra-
ması ancak emeklilik yaşına gelmesi gibi normal
bir durum neticesinde de aynı zarara uğrayacak
olması durumu arasında ilgili bir benzerlik vardır.
(7) Ek bir öncül: bir muhakeme normu Yerleşik bir medeni hukuk normu, açıkça kapsadığı
davalara ilgili bir şekilde benzer olan davalara da
kıyas yoluyla uygulanmalıdır.
Sonuç Çalışma gücü kaybı nedeniyle B’nin uğradığı
zararın A tarafından tazmin edilmesi gerekli değil-
dir.
Bu çıkarım, diğerlerinin yanı sıra 7. öncülün, yani bir muhakeme normunun eklenmiş
olması nedeniyle doğrudur.
Muhakeme normları, bu nedenle hukuki sonuçları destekler. Bir hukuki sonuç, diğer
bazı makul öncüllerle birlikte, bir muhakeme normundan oluşan bir diziden çıkar. Bu,
başka bir kişi tarafından gerçekleştirilen hukuki muhakemenin tahlil edilmesine imkân
tanır. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse, kişi sunduğu sonucu destekleyen
nedenleri yeniden anlamlandırabilir. Ayrıca bu, söz konusu nedenleri dikkate alınmaya
değer başka nedenler karşısında tartmayı ve dengelemeyi mümkün kılar. Özellikle,
yorumlanan kanun, hukukun diğer kaynaklarına ve ahlaki gerekliliklere açık bir şekilde
uyarlanabilir. Muhakeme normları böylece hukuki sonuçların rasyonelliğini artırır.
Kısacası, muhakeme normları, hukuki muhakeme uygulamasını daha istikrarlı ve yo-
rumlanan hukuki normları daha değişmez hâle getirir.
Ancak bu normlar belirsizdir. Daha doğrusu, değerlendirmeye açıktır; uygulama
alanları, yorumlayıcı tarafından onaylanan değer yargılarına bağlıdır. Sonuç olarak
farklı muhakeme normlarına yapılan vurgu sürekli olarak değişir. Bu nedenle çoğu
zaman, birçok kanun anlamlandırma yöntemi bir arada kullanılır. Zor davalarda, kanu-
nun anlamlandırılması uygulamasının makullüğünü sağlamanın tek yolu budur. Tek bir
yönteme dayalı yorumlama pratiği çoğu zaman makul olmayan sonuçlara yol açmakta-
dır.
Elbette, muhakeme normları, muhakeme geleneğindeki, yasama tekniğindeki ve ka-
nunların, emsal kararların ve yasama belgelerinin vb. erişilebilirliklerindeki çeşitlilik
nedeniyle, farklı hukuk düzenlerinde kısmen aynı, kısmen ise farklıdır. Ayrıca muha-
keme normları, hukuk sisteminin bir bölümünden diğerine farklılık göstermektedir.
Dolayısıyla İsveç ceza hukukunda “kanunsuz suç ve ceza olmaz” (nullum crimen, nulla
poena sine lege) şeklinde ifade edilen kanunilik ilkesi, kanunların kıyas yoluyla uygu-
lanmasına kısıtlama getirmektedir. Nispeten yakın bir tarihte çıkarılmış genel hüküm
(Vergi Kaçırma Kanunu’nun 3. maddesi), resmi biraz karmaşık hâle getirse de vergi-
lendirme kanunu da uygun şekilde lafzıyla yorumlanmaktadır. Diğer yandan, İsveç
medeni kanunu kapsamlı yorumlamaya ve kıyasın kullanılmasına son derece açıktır.
Bu, kanunun medeni hukuktaki tüm davalarda merkezi bir rol oynamaması gibi daha
genel bir sorunu yansıtmaktadır; karşılaştırma için: yukarıda belirtilen, haksız fiillerde
zararın uzaklığı sorunu. Bazı kanun hükümleri ayrıca son derece belirsizdir; karşılaştır-
ma için: mahkemenin haksız sözleşme hükümlerini göz ardı edebileceğini veya değişti-
rebileceğini ifade eden, Sözleşmeler Kanunu’nun 36. maddesi.