Page 328 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 328
7.1 Muhakeme Normları 309
Zor davalarda kanunların anlamlandırılması, çeşitli türden öncüller ile desteklenir. Bun-
lardan bazıları, kıyas, mefhumu muhalif veya benzeri bir yorumlayıcı muhakeme kulla-
nılmasıdır. Diğerleri, daha kapsamlı kanun anlamlandırma usullerinin veya yöntemleri-
nin uygulandığını ortaya koymaktadır. Örneğin genellikle, kanunların dilsel (sıklıkla
dilbilgisel olarak adlandırılır), mantıksal, tarihsel, sistematik (karşılaştırma için: Sa-
vigny 1840 § 33), karşılaştırmalı ve amaçsal yorumu arasında ayrım yapılmaktadır.
Farklı yöntemler, farklı bağlamlara dikkat edilmesi anlamına gelir. Dolayısıyla bir
kanun hükmü sistematik olarak anlamlandırılırken, kanun hükmünün, diğer yasal norm-
lar, kanunun yapısı, hukuk öğretileri tarafından geliştirilen kuramlar vb. yorumlayıcı
verilerle olan bağlantıları dikkate alınır. Tarihsel bir anlamlandırma, mevzuatı etkileyen
görüşler ve diğer olgusal gerçekler üzerine kuruludur. Bir yerel kanunun karşılaştırmalı
anlamlandırması gerçekleştirilirken yabancı hukuk dikkate alınır. Amaçsal yorum, ka-
nunun amacını açıklayan verileri dikkate alır vb.
7.1.2 Muhakeme Normları
Bazı normlar hukuki muhakemeyi düzenler ve özellikle kanunların nasıl anlamlandırıl-
ması gerektiğini gösterirler. Bu muhakeme normları, kaynak normlara benzeyen bir
karaktere, işleve, varoluş tarzına ve gerekçelendirilebilirlik derecesine sahiptir; karşılaş-
tırma için: aşağıdaki bölüm 6.3.1. Karakter. Muhakeme normları ilk bakışa dayalı bir
karaktere sahiptir: Somut bir durumda, bunu gerekçelendiren güçlü nedenler varsa,
muhakeme normlarından her biri göz ardı edilebilir. Varoluş. Hukukçular aslında (bi-
linçli ya da bilinçsiz olarak) bu normları takip ettikleri izlenimini verecek şekilde mu-
hakeme yaparlar. Diğerlerinin yanı sıra, hukuk öğretileri çerçevesindeki yazıları okur-
ken ve belki de hukuk pratiğine katılırken, bunların içeriği hakkında nispeten tutarlı bir
hipotez geliştirilebilir. Hipotez tahlil edilmelidir ve hukuki muhakeme çalışmaları yetki-
li makamların, hâkimlerin ve diğer hukukçuların bu normlara uymadığını gösterene
kadar kabul edilebilir. Muhakeme normları aynı zamanda hukuki muhakeme kavramıy-
la da ilgilidir. Bir yandan bu tür bir norm dizisinin önemli bir bölümünü reddederken
aynı zamanda hukuki muhakeme yapmaya çalışmak garip olacaktır; karşılaştırma için:
yukarıdaki bölüm 3.3.3. Dahası, bu şekilde hukuki muhakeme yapılamamış olsaydı,
yaşam biçimimiz değişirdi; karşılaştırma için: bölüm 4.4.6. Gerekçelendirilebilirlik.
Bazı muhakeme normları, diğer muhakeme normlarının gerekçelendirilmesi için bir
temel olarak kullanılabilir. Nihayetinde, muhakeme normları sisteminin tutarlılığı
amaçlanır ve amaçlanmalıdır. Böyle bir tutarlılık her zaman çok sayıda muhakeme
normunun ve çok sayıda tutarlılık ölçütünün en iyi dengesini amaçlayan bir tartma ey-
leminin sonucudur. İşlev. Bu normlar sıklıkla hukuki muhakemenin ön varsayılmış
öncülleri olarak kullanılır. Bazı argümantasyon sıçramalarını mantıksal olarak doğru
çıkarımlara dönüştürmeye yardımcı olurlar.
İsveç’te verilen bir kararın (NJA 1950, s. 650) basitleştirilmiş bir versiyonu olan
aşağıdaki davayı ele alalım; karşılaştırma için: yukarıdaki bölüm 1.2.2. Bir trafik kaza-
sında yaralanan bir kişi çalışma gücü kaybına uğramış ve dolayısıyla gelirinin bir kıs-
mını kaybetmiştir. Kısa bir süre sonra, kazada yaralanmamış olsaydı dahi kendisini
çalışamayacak hâle getirecek bir mide ülseri rahatsızlığı olduğu tespit edilmiştir. Yük-