Page 326 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 326
Bölüm 7
Hukuki Muhakeme Yöntemleri
7.1 Muhakeme Normları
7.1 Muhakeme Normları
7.1.1 Zor Davalarda Kanunların Anlamlandırılması
Yukarıda, bölüm 1.2.1’de kolay ve zor davalar arasındaki ön ayrımı yapmıştım. Kolay
davalarda karar, yalnızca bir hukuk kuralından, davaya ilişkin olgusal gerçeklerin bir
tanımından ve muhtemelen kanıtlanması kolay bazı diğer öncüllerden oluşan bir dizi
öncül doğrultusunda verilir.
Bu “diğer öncüller” ya kesindir veya dikkate alınan kültüre ait bir uygulamada ön varsayılmış-
lardır ya da yukarıdaki bölüm 3.3.5’te bahsi geçen anlamda kanıtlanmaları kolaydır.
Zor davalarda karar, bir hukuk kuralından ve (tek başına veya kolayca kanıtlanmış ön-
cüllerle birlikte) davanın olgusal gerçeklerinin bir tanımından çıkmaz. Bununla birlikte,
karar, bir değer ifadesini, bir normu veya karar vericinin varsaydığı ancak kolayca ka-
nıtlayamadığı başka bir ifadeyi içeren genişletilmiş bir dizi öncülden çıkar.
Dolayısıyla karar vericinin, diğerlerinin yanı sıra, bir temellendirme yapmak, bir kanunu veya
hukukun bir başka kaynağını yorumlamak, yasal boşlukları belirlemek ve doldurmak, davanın
olgusal gerçeklerini tespit etmek, hukuki niteliğini uygulamak, bir hukuki sonuç seçmek ve bir
kanunun eski olup olmadığı sorusunu cevaplamak için değer yargılarına dayanması gerekmek-
tedir.
Hukuk kuralından ve zor davanın tanımından karara doğru atılan adım, ancak ve ancak adımı
mantıksal olarak doğru kılmak için eklenmesi gereken öncüllerden en az biri ne kesin ne ön var-
sayılmış ne de kanıtlanmış ise bir sıçrama olur; karşılaştırma için: aşağıdaki bölüm 3.2. Tüm bu
öncüller kesin, ön varsayılmış veya kanıtlanmışsa sıçrama yoktur ancak bir öncülün kanıtlanma-
sı zorsa, dava yine de zordur.
Bağlamsal olarak yeterli hukuki gerekçelendirmede (karşılaştırma için: yukarıdaki bölüm 1.5.3),
başka bir deyişle, hukuki paradigma çerçevesinde (karşılaştırma için: yukarıdaki bölüm 3.3.3)
zor davanın tüm bu ek öncülleri açıkça dile getirilebilir veya bazıları atlanabilir. Ancak dava zor
olduğu için bir hukukçu bunlardan bahsetmeyi garip değil doğal bulacaktır. Öte yandan, eğer
örneğin yalnızca bir hukuk felsefecisi bu tür öncüllerden bahsetmenin doğal olduğunu düşünür-
se o zaman bunlar hukuken önemsizdir. Belki hukuk paradigması içinde ön varsayılabilir, belki
de bu çerçevede kolayca kanıtlanabilirler. Bu durumda dava zor değil kolaydır.
Şimdi zor davalarda kanunların anlamlandırılmasından bahsedeceğim. Bir davanın zor ol-
ması anlamlandırma ile ilişkili bir sorundan kaynaklanıyorsa, kanunun anlamlandırılması
sadece açıklayıcı değil yaratıcıdır.