Page 341 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 341

322                                             7. Hukuki Muhakeme Yöntemleri

                         7.4  Kıyas Yoluyla Sonuç


                         7.4 Kıyas Yoluyla Sonuç
                         7.4.1 Yasal Kıyas Üzerine İlk Düşünceler
                         “Yasal kıyas” ile, yasal bir kuralın, olağan dilsel açıdan bakıldığında, söz konusu yasa-
                         nın uygulama alanının ne çekirdeğinde ne de çevresinde yer alan ancak temel hususlar-
                         da bu kanunun kapsadığı durumlara benzeyen bir duruma uygulanmasıdır.
                            Bu tanım hem yorumlamanın sonucuna, yani kuralın uygulama alanının radikal bir
                         şekilde genişletilmesine hem de sonucu elde etmek için uygulanan yönteme, yani du-
                         rumların temel benzerliklerinin öne sürülmesine dayanmaktadır. Benzerlik argümanının
                         kullanımı,  bir  kanunun  dilsel  anlamda  mümkün  olan  uygulama  alanını  genişletmez
                         (hukukta kıyas, analogia intra legem; karşılaştırma için: ör. Nowacki 1966, 45 ve de-
                         vamı, Heller 1961, 87 ve devamı).
                            Sonuç olarak, yasal kıyas ilişkisi kendi kendini yansıtıcı nitelikte değildir çünkü bir
                         norm ile düzenlenen durumlar dizisi, normun kendisi ile kıyas edilebilir değildir. Geçiş-
                         li de değildir: Bir durum (C 1), söz konusu norm tarafından düzenlenenler ile kıyas edi-
                         lebilir; başka bir durum (C 2) ise C 1 ile kıyas edilebilir olabilir ancak yine de C 2’nin,
                         düzenlenen durumlar ile kıyas edilebilir olması şart değildir. Son olarak, kıyas ilişkisi
                         simetrik olabilir ya da olmayabilir: C 1, C 2 ile kıyas edilebilir olduğunda, C 2 de C 1 ile
                         kıyas edilebilir olabilir ancak bu şart değildir (karşılaştırma için: Frändberg 1973, 150-
                         1; ancak burada durumların değil normların kıyaslanmasından bahsetmektedir).
                            Yasal kıyasa bazı örnekler vermek istiyorum. NJA (1981 s. 1050) davasında, bir iş
                         adamı, muhasebe işlemleriyle ilgileneceğine söz veren bir kişiye muhasebe ile ilgili
                         belgeleri  teslim  etmiştir.  Yüksek  Mahkeme,  bu  kişinin  bu  belgeler  üzerinde  hapis
                         hakkının  bulunmadığını  yani  kendisine  ödenecek  ücret  karşılığında  bunları  teminat
                         olarak  elinde  bulundurma  hakkının  olmadığını  belirtmiştir.  Mahkeme  şu  hususlara
                         dikkat çekmiştir: “Bir alacaklı, birçok durumda hapis hakkına sahiptir... Zanaatkârlar,
                         uzun zamandan beri böyle bir hakka sahiptirler. Hukuk literatüründe, bu hakkın kıyas
                         yoluyla bir kiracıya, bir komisyoncuya, bir yük taşımacısına veya bir sözleşme teme-
                         linde başka birisinin mülkünü elinde bulunduran başka bir kişiye verilebileceği görü-
                         şü ifade edilmiştir. (Ancak diğer taraftan) bir iş adamı muhasebe ile ilgili belgeleri bir
                         muhasebeciye veya başka bir kişiye bıraktıysa, elbette bu belgeleri kısa sürede geri
                         alma ihtiyacı son derece güçlü olacaktır. Toplumsal nedenler de bir iş adamının mu-
                         hasebe  ile  ilgili  belgeleri  özgürce  kullanması  gerektiği  sonucunu  destekler.  Sonuç
                         olarak, muhasebe ile ilgili belgeler üzerinde hapis hakkı bulunması uygun görülme-
                         mektedir  ve  hiç  kimse,  yukarıda  belirtilen  kurallarla  kıyas  yaparak böyle bir hakkı
                         tesis etmeyi düşünmemelidir.”
                            Başka bir örnek de şudur: Ebeveyn ve Çocuklar Kanunu’nun 7. kısmında, çocuklar
                         için nafaka ödenmesine ilişkin bazı kurallar bulunmaktadır. Sözleşmeler Kanunu’nun 3.
                         kısmında formüle edilen genel geçersizlik koşulları, yalnızca eşya hukukuna uygulana-
                         bilir  ve  doğrudan  aile  hukukuyla  ilgili  değildir.  Bununla  birlikte,  NJA  (1936  s.  598)
                         davasında,  Sözleşmeler  Kanunu’nun  29.  maddesinin  “gerekçeleri”  (kıyas  yoluyla),
                         çocuklar  için  nafaka  ödenmesi  ile  ilgili  bir  sözleşmeyi  geçersiz  kılma  nedeni  olarak
                         gösterilmiştir.
   336   337   338   339   340   341   342   343   344   345   346