Page 294 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 294
6.5 Emsal Karar 275
İsveç mahkemeleri, emsal kararları (belki de bu kararlara giderek artan bir şekilde
bağımlı kalarak) düzenli şekilde takip etmektedir. Aşağıdaki kaynak norm, İsveç huku-
kuna ilişkin hukuki muhakemede kabul edilebilmektedir (karşılaştırma için: Bernitz ve
diğerleri 1985, 109 ve devamı):
S4.
a. Yüksek Mahkeme ve Yüksek İdare Mahkemesinin yanı sıra İş Mahkemesi, Ko-
nut Mahkemesi, Rekabet Mahkemesi ve Yüksek Sigorta Mahkemesi gibi en yük-
sek özel mahkemeler tarafından verilen kararların, ilgili ve benzer davalarda ger-
çekleştirilen hukuki muhakemede hem uygulama hem de hukuk öğretileri bakı-
mından dikkate alınması gereklidir.
b. İstinaf mahkemeleri, idare istinaf mahkemeleri, alt sigorta mahkemeleri vb. mah-
kemeler tarafından verilen kararların ilgili ve benzer davalarda gerçekleştirilen
hukuki muhakemede dikkate alınması ihtiyaridir. Bunların ayrıca emsal kararı
veren mahkeme önündeki ilgili ve benzer davalarda, hukuk öğretilerinde ve belki
de benzer yetkinliğe sahip olan alt ve bölgesel olarak paralel derecelerdeki mah-
kemeler nezdinde dikkate alınması gereklidir. Son olarak, hukuk öğretilerinde
dikkate alınmaları gereklidir.
Bu norm açıktır: “Emsal karar” terimi, diğer yüksek mahkemelerin ve hatta idari
makamların kararlarını içerecek şekilde daha geniş anlamda kullanılabilir. Bununla
birlikte, bazı durumlarda otoritesinin ne kadar büyük olduğunu belirlemek kolay değil-
dir; karşılaştırma için: emsal kararlarını otoritesini etkileyen çeşitli etkenler hakkındaki
aşağıdaki bölüm 7.6.2 (çakışma normu C9).
6.5.2 Asli Gerekçeler ve Rasyonellik
Eski kararların sürekli olarak kopyalanmasına dayalı bir hukuk sisteminin değişmesi
nasıl mümkün olabilir?
Elbette hukuk yasama yoluyla değişebilir, ancak kanunlar değişmeden de gelişir. Genel Kurul
kararı (in pleno) ile verilen bir karar da bir emsal kararı değiştirebilir (Yargılama Usul Kanunu,
3. kısım, 5. madde); bununla birlikte, bir değişiklik yapılırken, mahkeme heyetindeki tüm
hâkimlerin hazır bulunması (plenum) koşulu aranmaz.
Bu sorunun yanıtı, emsal kararların yalnızca benzer davalarda daha sonraki kararlar için
model olarak alındığıdır. Emsal karar ile karara bağlanacak dava arasında her zaman
farklılıklar bulmak mümkündür.
Bir örnek verelim. NJA (1937 s. 1) davasında, Yüksek Mahkeme doların değerindeki düşüşe
rağmen dolar cinsinden borçların doların nominal değerine göre ödenebileceğini bildirmiş; an-
cak bir diğer NJA (1952 s. 382) davasında, Mahkeme, Polonya zlotisi ile ilgili olarak bu ilkeyi
tanımayı reddetmiştir. Mahkeme, muhakeme yoluyla, Polonya yasalarına göre zloti banknotla-
rının Polonya’ya ithal edilemeyeceğini belirtmiştir. Bunun daha derindeki nedeni, bu yasağın bir
sonucu olarak zloti banknotlarının yurt dışında nominal değerlerine göre satılmasının zor olması
olmalıydı. Doların durumu ise farklıdır.
O hâlde, herhangi bir emsal kararı takip etmekten kaçınmak mümkün müdür? Hayır.
Bir emsal karara yalnızca emsal nitelikteki davaya esaslı şekilde benzer olan davalarda
uyulması zorunludur.