Page 291 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 291

272                                              6. Hukukun Kaynakları Doktrini

                         likle dikkate alınabilir. Bu nedenle, örneğin Aulis Aarnio (ör. 1987, 87 ve 92) somut
                         dayanakları hukukun ihtiyari bir kaynağı olarak görmektedir. Gerçekten de somut olsun
                         veya olmasın tüm hukuki nedenler, en geniş anlamıyla hukukun kaynağıdır.

                            Bununla birlikte, somut dayanaklar niteliksel olarak otorite dayanaklarından farklıdır.
                         Tanımları gereği, bu çalışmada benimsenen daha dar anlamda hukuk kaynağı değildir. Bu
                         tanım yalnızca bir hukukçunun otorite dayanağı olarak sunmasının zorunlu olduğu, sun-
                         ması gereken veya sunabileceği tüm metinleri, uygulamaları vb. kapsamaktadır.
                            Bu tanımın lehindeki “destekleyici” bir dayanak, tanımın hukukun otorite kaynakları
                         ile diğer somut dayanaklar arasında genellikle bir ayrım yapan, oldukça yerleşik bir dili
                         yansıttığı gerçeğidir (karşılaştırma için: ör. Raz 1979, 53 ve devamı).
                            Ayrıca somut dayanakları zorunlu kaynaklar, gerekli kaynaklar ve ihtiyari kaynak-
                         lar  sınıflandırmasına  yerleştirmek  zordur.  Örneğin  Hughes’un  aşağıdaki  görüşünü
                         (1968, 430) ele alalım: “(Adaletsizlik argümanı - A. P.) bir mahkemenin belirli bir
                         yorumlamayı,  bu  yönde  daha  önceden  verilmiş  otoriter  kararlar  bulunduğu  için  be-
                         nimsemesi gerektiği argümanından farklı bir temele dayanmakta mıdır? Bu argüma-
                         nın  mahkemeyi  ikna  etmek  zorunda olan  bir  argüman  olması  nedeniyle  hukuki  bir
                         argüman olduğunu, adaletsizlik argümanının ise yalnızca mahkemelerin ihtiyari ola-
                         rak  dinleyebileceği  bir  argümandan  ibaret  olduğunu  söylemek  yeterli  olmayacaktır
                         çünkü  mahkemeler  sıklıkla  emsal  kararları  bir  kenara  atmışlar  ve  adaleti  sağlamak
                         gerekçesiyle yeni bir kural oluşturacaklarını açıkça beyan etmişlerdir.” Emsal kararla-
                         rın ilk bakışta somut dayanaklardan öncelikli olduğu da söylenemez. Bu, tersi yönde
                         bir sıralamayı gerekçelendirecek bazı ek nedenler olmadıkça emsal kararların adalet-
                         sizlikle ilgili hususlara göre önceliğe sahip olduğu anlamına gelir. Peki bu ek nedenler
                         nelerdir? Eğer bunlar, varsayılması makul olacağı üzere somut dayanaklarsa, o zaman
                         tüm somut dayanakların birleşimi, genellikle emsal kararlardan önce gelir! İlk bakışta
                         olsun  ya  da  olmasın,  tersi  yönde  bir  öncelik  sırasını  anlamlandırmak  zordur.  Son
                         olarak,  adaletlilik  argümanını  ve  diğer  somut  dayanakları  zorunlu  kaynaklar  olarak
                         kabul etmek yeterli olmayacaktır çünkü zorunlu kaynaklar bir anlamda bağlayıcıdır
                         ve  somut  olanlar  bu  bağlayıcılığa  sahip  değildir.  Dolayısıyla  en  iyi  çözüm  somut
                         dayanakların  niteliksel  olarak  farklı  olduğunu,  hukukun  kaynakları  hiyerarşisinin
                         dışında yer aldığını kabul etmektir.
                            Somut dayanaklar ile otorite dayanaklarının tartılması ve dengelenmesi gerekir. Oto-
                         rite dayanaklarının ağırlığı, ilk bakışta zorunluluk, gereklilik ve ihtiyarilik hiyerarşisi ile
                         belirlenir. Somut olanların ağırlığı ise bu hiyerarşiden bağımsızdır.


                         6.4  Teamül

                         6.4 Teamül
                         Teamüle uyulması gerektiği ön doğrusu, pratik sonuçların değişmezliğini artırmanın en
                         eski yoludur. Somut dayanaklar pratik bir soruya tek bir doğru yanıt veremeyebilir. Bu,
                         toplumsal çatışmalara neden olabilir. Kişi, sorunlardan kaçınmak için her zaman diğer-
                         lerinin yaptığını yapabilir.
                            Bir bireyin, komşularının yaptığı her şeyi yapması için hiçbir nedenin var olmaması
                         gerçeğinden kaynaklanan bir güçlük ortaya çıkar. Tüm komşularım viskiyi tercih etse
   286   287   288   289   290   291   292   293   294   295   296