Page 288 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 288
6.3 Hukukun Kaynaklarına İlişkin Normlar 269
6.3.2 Hukukun Kaynaklarına İlişkin İsveç Doktrininin Karmaşıklığı
Hukukun kaynaklarına ilişkin İsveç doktrini son derece esnek ve karmaşıktır. Bu itibarla,
örneğin 19. yüzyılın Fransız yorumlamacı hukuk ekolü tarafından savunulan tüm hukuki
soruların kanunlara başvurarak cevaplanacağı görüşünden farklılık göstermektedir.
İsveç’teki en önemli kaynak normları aşağıdaki içeriğe sahiptir.
S1) Hukuki muhakeme gerçekleştirilirken, yürürlükteki kanunların ve diğer düzen-
lemelerin, eğer uygulanabilir düzenleme varsa otoritenin dayanakları olarak kulla-
nılması zorunludur.
Bu itibarla, tüm mahkemeler ve makamlar, kararlarının gerekçelendirmesinde yürürlükteki ka-
nunları ve diğer düzenlemeleri kullanmak zorundadırlar.
“Diğer düzenlemeler” ifadesi, Hükûmet, bağlı makamlar ve belediyeler tarafından çıkarılan ge-
nel normları ifade eder.
Hükûmet, düzenlemeleri:
a. Meclis tarafından verilen yetkiye dayanarak (karşılaştırma için: Anayasa’nın 8. kısmının 6-
12. maddeleri);
b. bir kanunun uygulanmasına ilişkin olarak (karşılaştırma için: Anayasa’nın 8. kısmının 13.
maddesinin 1. fıkrasının 1. bendi);
c. Anayasa’ya göre Meclis tarafından düzenlenmemesi gereken hususlara ilişkin olarak çıkara-
bilir. Bu sonuncusu, Hükûmetin “takdir yetkisi”dir (karşılaştırma için: Anayasa’nın 8. kıs-
mının 13. maddesinin 1. fıkrasının 2. bendi).
Bağlı makamlar, bir kanun veya Hükûmet tarafından verilen yetkiye dayanarak düzenlemeler
çıkarabilirler (karşılaştırma için: Anayasa’nın 8. kısmının 13. maddesinin 3. fıkrası). Buradan
hareketle, Ulusal Vergi Kurulu, otoritenin dayanağı olarak kullanılması zorunlu olan bazı norm-
ları yayımlama konusunda hukuki bir yetkiye sahiptir; karşılaştırma için: ör. Belediye Vergi
Kanunu’nun 32. maddesinin 3. fıkrasının 2. bendi.
Belediyelerin düzenleme çıkarma yetkisi, Anayasa’nın 1. kısmının 7. maddesi ile 8. kısmının 5.,
9. ve 11. maddelerine dayanır.
Kaynak norm S1, mahkemelerin ve idari makamların bazı kanun veya düzenlemeleri
eski ve hatta geçerliliğini kaybetme (desuetudo derogatoria) temelinde geçerliliğini
yitirmiş olarak değerlendirebileceği gerçeğini dışlamaz; karşılaştırma için: yukarıdaki
bölüm 1.2.7.
Yargı kararlarının gerekçelendirilmesinde kanun ve diğer düzenlemelerin kullanıl-
ması yükümlülüğü, mahkemenin bunlardan açıkça alıntı yapmak zorunda olduğu anla-
mına gelmez. Ancak kararın hukuki çerçevesinin ne olduğu en azından anlam olarak net
olmalıdır. Bir kanun, örneğin zararın uzaklığı sorusu gibi bazı sorunları göz ardı ederse
(karşılaştırma için: yukarıdaki bölüm 3.1.2) bir mahkeme, genellikle bir kanunun belirli
bir hükmünden alıntı yapmayı göz ardı eder. Ancak bir kanuni düzenleme doğrudan
uygulanabiliyorsa buna uymamak büyük bir hata olacaktır.
Bir kanun veya başka bir düzenleme, hukuki muhakeme çerçevesinde hukukun diğer
bazı kaynaklarının uygulanmasının zorunlu olduğuna karar verebilir.
a. Bazı teamül biçimlerinin (örneğin ticari teamül) bu şekilde uygulanması gereklidir.
Karşılaştırma için: Sözleşmeler Kanunu’nun 1. ve 10. maddesinin 2. fıkrası; Mal Sa-
tış Kanunu’nun 1. maddesi, Komisyon İşleri Kanunu’nun 1. maddesi, Evlilik Kanu-