Page 293 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 293
274 6. Hukukun Kaynakları Doktrini
eğiliminden vb. söz edilebilir. Bu eğilimleri “teamül” olarak adlandırmak kesinlikle
mümkündür. Bu teamül, diğerlerinin yanı sıra, teamül hukuku normları da dâhil olmak
üzere tüm hukuki normların hukuki geçerliliğini belirler.
İsveç hukukunda, teamül hukuku tek tip bir hukuki statüye sahip değildir. Bazı tea-
müllerin bir hukuki otorite dayanağı olarak görülmesi zorunlu, bazılarının görülmesi
gerekli, bazılarının görülmesi ihtiyari, bazılarının ise otorite dayanağı olarak görülmesi
mümkün değildir.
Aşağıdaki teamül türlerinin, diğerlerinin yanı sıra, otorite dayanakları olarak görül-
meleri zorunlu veya gereklidir (karşılaştırma için: ör. Eckhoff 1987, 229 ve devamı).
a. Hem makul olan hem de örneğin bazı mesleklerde veya ülkenin bazı bölgelerinde
yerleşik olan teamül (karşılaştırma için: ör. Sundberg 1978, 172). Bu gereksinim,
rasyonellik ve değişmezlik ön doğrularını yansıtmaktadır.
b. Hukukun bazı genel ilkelerini ifade eden teamül. Bu gereklilik, bir tutarlılık ölçü-
tü olarak genelliğe karşılık gelir; karşılaştırma için: yukarıdaki bölüm 4.1.4.
c. Mahkemelerin ve idari makamların hukuki otorite dayanağı olarak tanıdığı halka
ait teamüller.
Bu üç teamül türü elbette birbirinden bağımsız değildir. Yerleşik bir teamül, genel-
likle hem bazı genel ilkeleri ifade eder hem de idari makamlar tarafından tanınır.
Kurumsal olarak tanınan bir teamül (yukarıdaki c maddesi) ek bir otoriteye sahip
olur. Uzmanlardan oluşan bir grup tarafından bazı teamüller yazıya döküldüğünde,
kurumsal tanımanın özel bir durumu ortaya çıkar. İsveç Ticaret Odası’nın Responsa’sı
buna iyi bir örnektir (karşılaştırma için: Bernitz ve diğerleri 1985, 144 ve devamı).
Teamülün otoritesinin gücünü özellikle “artıran” etkenlerden biri, bazı kanunların tea-
mül hukukuna uyma yükümlülüğünü teyit ederek bununla ilgili bazı koşullar öngörme-
sinden kaynaklanabilir. Örneğin makullük koşulu Finlandiya Yargılama Usul Kanu-
nu’nun 1. kısmının 11. maddesinde formüle edilmiştir (karşılaştırma için: Klami 1984,
16 ve devamı ile 43 ve devamı; karşılaştırma için: Aarnio 1987, 80).
“Genel olarak teamül hukukuna neden uyulması gerekir?”, “Özellikle yukarıda belir-
tilen niteliklere sahip teamül hukukuna uyulması gerekir?” vb. normatif sorular, genel-
likle hukuk paradigmasının çerçevesini aşmaktadır. Bununla birlikte, hukuki muhake-
menin derin gerekçelendirilmesi ele alındığında, örneğin insanların nispeten değişmez
ve makul teamüllere saygı gösterilmesini bekledikleri gerçeği vurgulanarak bunlara
ahlaki bir yanıt verilebilir.
6.5 Emsal Karar
6.5 Emsal Karar
6.5.1 İlk Düşünceler
Bir emsal karar, somut bir davada alınan ve gelecekteki kararlar için bir otorite modeli
hâline gelen bir karardır. Elbette, emsal kararların takip edilmesindeki amaç, kanunu
değişmez hâle getirmek ve yargı kararlarını öngörülebilir kılmaktır.