Page 578 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 578
YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ
585
yapılırken , daha sonraki kararlarda “yeni içtihatlar tarafından oluş-
turulan kurallara” ve bununla BGH’nın kendi içtihadına atıfta bulu-
586
nulmak suretiyle gerçekleşmiştir. Böylece hukuki olarak, § 31 I
BVerfGG’nin bağlayıcı etkisine uyulmaktadır, çünkü – yukarıda gös-
terildiği gibi – tam da bu bakış açısı BVerfG’nin kararını destekle-
mektedir. Argümantasyon teorisine dönersek, bu bakış açısının (en
azından § 31 I BVerfGG tarafından zorunlu kılınan) argümantatif ge-
çerliliğini gösterdiği söylenebilir.
Bununla birlikte, “yapısal müzakere dengesizliğinin” toposu yine
de yoruma açıktır ve bu dengesizlik hakkında daha ayrıntılı açıklama-
lar gerekmektedir. Bu alt hususlarla ilgili olarak, Anayasa Mahkemesi
kararına dair farklı gelişimler ve değişimler söz konusudur:
(2) Yapısal müzakere dengesizliği ile ilgili içtihadın bireysel kul-
lanım alanı ile ilgili olarak takip eden kararlar, yeni itirazların ileri
sürülmediği durumlarda (veya bu hususlarla ilgili olarak) argümantatif
geçerliliğin nasıl etki ettiğine dair açıklayıcı örnekler içermektedir:
Yukarıda genel olarak belirtildiği gibi , geçerli şekilde ulaşılan bir
587
gerekçe durumu, yeni argümanlarda (artık ayrıntılı bir gerekçeye ihti-
yaç duymayan) bir başlangıç noktası olarak kullanılabilir. Yeni argü-
mantasyondaki görev, bu durumu, yeni sonuçların çıkarıldığı birkaç
önermeden biri veyahut benzer vakaların aynı şekilde değerlendiril-
mesinin argümantatif temeli olarak uygulatmaktır.
Bu bahsedilen son teknik BGH tarafından – Anayasa Mahkemesi
kararında belirtildiği gibi – bireylerin eşleri veya yetişkin çocukların
ebeveynleri için değil, diğer yakın akrabaları için de kefalet üstlendiği
durumları konu alan sonraki kararlarında uygulanabilmiştir. Bu neden-
le, 23.01.1997 tarihli kararında, IX. Özel Daire, karar özetinde, “eğer
585 Bu şekilde özellikle BGH NJW 1994, 1726, 1727.
586 Ayrıca bkz. BGH NJW 1997, 1005.
587 Ayrıca bkz. yukarıda s. 334 vd.
576