Page 573 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 573

Anayasal Direktiflerin Pratik Uygulamasına İlişkin Perspektifler

                            “Sözleşme hukukunda, yararların uygun şekilde dengelenmesi, sözleşme
                        taraflarının  ortak  iradesinden  kaynaklanmaktadır.  Her  ikisi  de  iradesiyle
                        kendilerini bağlamaktadır ve böylece bireysel hareket özgürlüğüne göre ha-
                        reket ederler. Sözleşmenin bir tarafı, sözleşmenin içeriğini fiilen tek taraflı
                        belirleyebilecek  kadar  güçlü  bir  baskınlığa  sahipse,  bu,  sözleşmenin  diğer
                        tarafı için heteronomiye (Fremdbestimmung) yol açmaktadır (bkz. BVerfGE
                        81, 242 [255]). Bununla birlikte, hukuk sistemi, müzakere dengesinin (Ver-
                        handlungsgleichgewichts)  az  ya  da  çok  bozulduğu  tüm  durumlar  için  bir
                        önlem  alamaz.  Hukuki  güvenlik  nedeniyle  bile,  müzakere  dengesi  her  bo-
                        zulmada geriye dönük olarak sorgulanamamakta veya düzeltilememektedir.
                        Bununla birlikte, sözleşmenin bir tarafının yapısal olarak daha zayıf bulun-
                        duğunu gösteren tipik bir vaka oluşumu mevcutsa ve sözleşmenin sonuçları,
                        sözleşmenin  zayıf  tarafı  için  alışılmadık  derecede  külfetli  ise,  özel  hukuk
                        kuralları buna kayıtsız kalmamalı ve düzeltmelere izin vermelidir. Bu, irade
                        serbestisi (md. 2 I GG) ve sosyal devlet ilkesine (md. 20 I, md. 28 I GG) dair
                        anayasal  güvenceden  kaynaklanmaktadır.  (...)  Bugün,  sözleşme  özgürlüğü-
                        nün ancak taraflar yaklaşık olarak dengeli bir güç ilişkisi bulunduğunda uy-
                        gun bir menfaat dengeleme aracı olarak işlev gördüğü ve taraflar arasındaki
                        dengesizliği gidermeye yönelik yürürlükteki medeni kanunun genel hüküm-
                        leri çerçevesinde düzeltici bir etkiyi haiz olduğu konusunda bir fikir birliği
                        vardır  (ayrıca  bkz.  Limbach,  Das  Rechtsverständnis  in  der  Vertragslehre,
                        JuS 1985, s. 10 vd. daha fazla izah için, Grundfragen der Vertragsgestaltung
                        im Arbeitsrecht, 1993, d. 216 vd.). (…)  Buradan özel hukuk mahkemeleri
                        için, genel hükümleri yorumlarken ve uygularken, antlaşmaların heteronomi
                        aracı olarak kullanılmamasına dikkat etme zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
                        Sözleşme tarafları kendi aralarında geçerli bir düzenleme üzerinde anlaşmış-
                        larsa, daha fazla içerik denetimi gereksiz olacaktır. Bununla birlikte, sözleş-
                        menin içeriği bir taraf için alışılmadık derecede külfetli ve menfaatlerin den-
                        gelenmesi açısından açıkça uygunsuz ise, mahkemeler şu belirleme ile yeti-
                        nemez: “Sözleşme sözleşmedir.” Bunun yerine, düzenlemenin yapısal eşitsiz
                        bir müzakere gücünün sonucu olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalı ve ge-
                        rekirse Medeni Kanunun genel hükümleri çerçevesinde düzeltici müdahalede
                        bulunulmalıdır. Bu konuda mahkemelerin nasıl yargılama yapmaları ve han-

                                                                                        571
   568   569   570   571   572   573   574   575   576   577   578