Page 321 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 321

Unutulmuş Pragmatik Bağlar:
                                        Mahkeme Kararlarının Dilsel, Sosyal ve Argümantatif Koşulları

                            Bu nedenle, aşağıda argümantasyon teorisinin amaçlarına ve mev-
                        cut  durumuna  kısa  bir  girişin  ardından  üstün  bir  rasyonellik  ölçütü
                        varsayımına yapılan itirazlardan bahsedildikten (bkz. aşağıda I.) sonra
                        argümantasyon teorisi, “argümantatif geçerlilik” yolunda argümantas-
                        yonun  dış  seyrini  tanımlayan  ve  argümantasyon  pratiğinin  ona  eşlik
                        eden bir yansıması olarak tarif edilmektedir (bkz. aşağıda II). Akabin-
                        de  kolektif  olarak  sorgulanabilir  olanı  kolektif  olarak  geçerli  olana
                        dönüştürmeyi  amaçlayan  argümantatif  konuşmanın  yapısı  gösteril-
                        mektedir (bkz. aşağıda III.). Son olarak bir gözlemcinin bakış açısıyla,
                        hukuki dil standardizasyonunun argümantatif geçerliliğinin incelendi-
                        ği  argümantasyon  süreci  ve  hukuki uyuşmazlıktaki  argümantatif ko-
                        nuşma yapısı ele alınacaktır (son olarak bkz. IV).

                            Ⅰ.  Argümantasyon Teorisinin Amaçları ve Durumu


                            1.  Retorik ve Felsefe Arasındaki Argümantasyon Teorisi
                            “Argümante etmek” kavramının dil bilimsel kökleri, Latince “ar-
                        guere”  veya  “argumentari” 404   fiillerine  dayanır  ve  genellikle  “iddia
                        etmek”, “ilan etmek”, “açıklamak” veya “gerekçelendirmek” ile ifade
                        edilmektedir.  Argümantasyon  teorisi  bu  nedenle  “iddiaların  ortaya
                        atılması ve daha sonra gerekçelendirilmesine” ilişkin bir teoridir. Bu
                        nedenle bu teori – bilim tarihine ilişkin nispeten genç bir disiplin ol-
                        masına rağmen – değerlendirmeyle ilgilenen eski bir geleneğe sahip-
                        tir,  ama  aynı  zamanda  ve  en  önemlisi:  Tartışmada  bakış  açılarının
                        (mantıksal sonuç aralığının dışında bile olsa) uygulanması hususuyla
                        ilgilenmektedir. Bugün batı bölgesinde hâlâ bilinen kökenler, Sokrates
                        öncesindeki sofizme 405  dayanmaktadır. Sokrates öncesi sofizm ise, dil


                        404   Klasik Latin edebiyatında özellikle Cicero tarafından genellikle delil anlamında
                            kullanılan “argumentum” ifadesi.
                        405   Buna ve Platon’un sofistleri incelemesine kısa bir genel bakış için  IJsseling,
                            Rhetorik und Philosophie, 1988, s. 16 vd.; sofizme eğlenceli bir giriş için De
                            Crescenco, Geschichte der griechischen Philosophie − Die Vorsokratiker, 1985,
                            s. 203 vd.

                                                                                        319
   316   317   318   319   320   321   322   323   324   325   326