Page 319 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 319

Unutulmuş Pragmatik Bağlar:
                                        Mahkeme Kararlarının Dilsel, Sosyal ve Argümantatif Koşulları

                        öğretir. 402   Katılımcıların  etkileşimli  bir  şekilde  birbirlerine  bağımlı
                        olarak her zaman yeniden içtihat ürettikleri yargılama süreci, bu mü-
                        cadeleyi hakikat uğruna bir mücadele olarak somut bir şekilde ortaya
                        koyar. Hâkim de kendi kararı aracılığıyla iyi bir hukuki sonuca ulaş-
                        mak için, bu mücadelede kontrolü ele almak zorundadır.
                            Şüphesiz  bunun  başarıyla  sonuçlanabilmesi  için,  hâkim  çeşitli
                        bağlara tabidir. Hâkim, eylemlerinin her anlamda hukuka uygun oldu-
                        ğunu göstererek kararının meşruiyetini kanıtlamak adına eylemlerinde
                        temkinlidir. Gerekçelendirme zorunluluğu, hâkimi, karar gerekçeleri-
                        nin hazırlanmasında hâkim bu yükümlülüğü açıkça yazılı olarak yeri-
                        ne getirmeden çok önce, etkisi altına alır. Hüküm ve hükmün gerekçe-
                        si yalnızca, hâkimin kendisini bu şekilde sergilemesi, ortaya koyması
                        ve yargılamadaki ilgili uygulamalar aracılığıyla her daim böyle olması
                        için yargılamanın tüm seyri boyunca sarf etmesi gereken tüm çabala-
                        rın özü ve damıtılmış halidir.  Mesela bir kişi “iyi” bir hâkim olmak
                        için hırslı olacaksa bu, hâkimin kişisel problemi değildir. Ve bu yal-
                        nızca kariyer bilinciyle istinaf ve temyizden korkma meselesi de de-
                        ğildir. Bu ortaya koyma süreci, tarafların mücadelesinin dil bağlamın-
                        da  bir  hukuk  mücadelesine  dönüşmesine  ve  böylece  en  nihayetinde
                        sadece hukuka bağlıdır. Eğer mücadele bu şekilde hukuka dönüştürü-
                        lecekse,  yargılamada  hâkimin  görevi  bu  mücadeleye  el  koymak  ve
                        kendi kararıyla bu mücadeleyi aşmaktır. Aynı zamanda, hâkimin tesis
                        ettiği  şey,  hiçbir  zaman  “kendi”  hukuku  olmamalıdır.  Onun  kararı,
                        somut olaya dair bir karardır. Ve bu karar, hükme bağlanması gereken
                        olayların bir dava haline getirilmesiyle başlar.

                            Yargılama sürecinin başlangıcından itibaren hâkimin işi tamamen
                        hukukladır. Bu, kendisini bir hâkim olarak şekillendirme ve meşruiye-
                        tini (sağlama) işidir. Hâkim, beraberinde kendisini böyle ifade ettiği



                        402   Bkz. Christensen/Sokolowski, Recht als Einsatz im semantischen Kampf, bura-
                            da  yayımlanmıştır:  Zeitschrift  für  Semiotik.  Detaylı  bilgi  için  bkz.  Mül-
                            ler/Christensen/Sokolowski, Rechtstext und Textarbeit, 1997, s. 37 vd.

                                                                                        317
   314   315   316   317   318   319   320   321   322   323   324