Page 312 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 312

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        na  işlemelidir.  Hâkim,  tarafların  yargılamaya  ilişkin  haklarını  teyit
                        ederek onlara “adaletli” davranmalıdır.

                            Aynı zamanda, hâkim, toplumsal bir kurum olarak hukukun adeta
                        “arkasından”  giderek,  eylemlerinde  istikrarlı  bir  şekilde  tarafsız  bir
                        uygulama ortaya koymalıdır. Doğrudan yargılama sürecine dahil olan
                        taraflar başta olmak üzere, ilgili tüm katılanların özelliklerini işlemek
                        zorundadır. Böylece hâkimin, (tarafların) ihtilafı hakkında karar ver-
                        mesi, hukuk açısından kurucu bir yükümlülük için kâfidir ve örneğin
                        hâkim taraflardan birini bir savaşçı gibi yenmeye veya herkese karşı
                        zafer kazanarak ihtilaf hakkında sadece kendi yararına karar vermeye
                        muktedir değildir. Ki (hâkim) bunu yalnızca kendi kararlarındaki gös-
                        terişsel katılık (demonstrative Härte) ile amirlerinin onaylayıcı ilgile-
                        rini çekmek amacıyla (yapmış) olsa dahi. Zira bu şekilde, (hâkimin)
                        eylemleri, bir hukuk pratiğinden ayrı tutulması gereken, salt bir güç
                        uygulamasına dönüşür. 386
                            Öyleyse sonuç olarak hâkim, yargılamada eyleminin meşruluğuna
                        dair  istikrarlı  bir  çalışmayı  hukuk  adına  üstlenmek  zorundadır.  Bu
                        husus, “yargılamanın yürütülmesinde, hükmün hukuka uygunluğunun
                        da sağlanması gerektiği ve etkileşimde bulunanların hukuka bağlılığı-
                        nın  onaylanması” anlamına gelir. 387   Hâkimin  her  hareketi, her  sözü,
                        her cümlesi, sorduğu sorular, aldığı ret kararları, övgüler ve kınama-
                        lar, yorumlar ve itirazlar, her şey, her biri birer sebep olarak işlev gö-
                        rerek,  kendini  hâkim  olarak  sunma  işinin  bir  parçasıdır.  Ve  nihayet
                        hâkimliğin nasıl kabul edilebilir kılınacağı sorusu ortaya çıkmaktadır.


                            c)  Sosyal Kabul Edilebilirlik Ufku
                            Bazen – öyle görünüyor ki – duruşma salonu gibi oldukça resmi



                        386   Konuya ilişkin ayrıntılı bilgi için bkz. Müller/Christensen/Sokolowski, Rechts-
                            text und Textarbeit, 1997, s. 55 vd.
                        387   Löschper,  Bausteine  für  eine  psychologische  Theorie  richterlichen  Urteilens,
                            1999, s. 273. Ayrıca bkz. Hoffmann, Kommunikation vor Gericht, 1983, s. 371.

                        310
   307   308   309   310   311   312   313   314   315   316   317