Page 307 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 307

Unutulmuş Pragmatik Bağlar:
                                        Mahkeme Kararlarının Dilsel, Sosyal ve Argümantatif Koşulları

                        bu durum, yalnızca  hukukla  ilgili ihtilafın özgür  bir  eylem meselesi
                        hakkında olmayıp toplumsal olarak yargı makamlarına emanet edilmiş
                        olmasıyla  ilgilidir.  Bu  sebeple  yargılamadaki  asimetri  katılanların
                        menfaatlerini etkileşimli bir şekilde ileri sürmeleri bakımından önce-
                        likle ciddi bir zorluk teşkil eder. Bu yargılama sürecinin, aslında, ter-
                        cihen kendisini yazılı şekilde tanımlayan bir yargının eline geçen hu-
                        kukun tabi olduğu, tüm “düzenlemelerin (Vor-Schriften)” en azından
                        gizli  bir  tesiri  ile  şekillendirilmesi  ve  yönlendirilmesi  durumuyla  da
                        ilgilidir. 380  Buna karşın sözlülük ilkesi (Mündlichkeitsprinzip), hukuk
                        bilgisi olmayan kişiye mahkeme önündeki  gerçeklik usulünde sesini
                        yükseltmesi  adına  kendi  versiyonlarıyla  birlikte  mücadelesini  etkili
                        hale  getirebilmesine  yönelik  bir  platform  hazırlamaktadır.  Burada
                        hâkim  tüm  yargılama  sürecinin  ve  kararının  meşruluğu  pahasına  bu
                        kişiyi dikkate almaktan imtina edemez. Ceza yargılamalarının dışında
                        kalan,  bilhassa  etnometodolojiye  ve  sosyodilbilime  yönelik  söylem
                        analizi tarafından tercih edilen önemsiz suçlara ilişkin (Kleinkrimina-
                        lität) yargılamaları aşan, örneğin çevreye karşı işlenen suçlar ve eko-
                        nomik suçlarda olduğu gibi, karmaşık ve neredeyse başa çıkılamaz bir
                        meseleyi konu alan yargılamalara bakıldığında, hukuki bilgisi olma-
                        yan  kişinin  hukuki  mesele  üzerinde  ortaya  çıkan  gücünün,  olayların
                        çeşitliliği noktasında işin içinden çıkılmaz bir olay örgüsü yüzünden
                        davada yetersiz kalan bir hâkime adeta somut olayı dikte edecek kadar
                        ileri gidebileceği görülür.
                            Diğer yandan elbette bu konuda hukuki bilgisi olmayan kişilerin
                        sıklıkla kendilerine ait iyi bir olay örgüsünü hukuki olarak ifade ede-
                        cek durumda olmamaları sebebiyle yetkinlik eksikliğinin de söz konu-




                        380   Konuya  ilişkin  detaylı  bilgi  için  bkz.  Seibert,  Schriftform  und  Mündlich-
                            keitsprinzip  im  Rechtsdiskurs,  in:  Hoffmann  (ed.),  Rechtsdiskurse.  Untersuc-
                            hungen zur Kommunikation im Verfahren, 1989, s. 217 vd., özellikle 219 vd.,
                            burada “suflörlü konuşmadan” bahsedilmektedir. Ayrıca bkz. Löschper, Baus-
                            teine für eine psychologische Theorie richterlichen Urteilens, 1999, s. 270 vd.,
                            349 vd.

                                                                                        305
   302   303   304   305   306   307   308   309   310   311   312