Page 215 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 215
Unutulmuş Pragmatik Bağlar:
Mahkeme Kararlarının Dilsel, Sosyal ve Argümantatif Koşulları
b) Anlamın Esasa Dair Bir İşlevi Yoktur
Geleneksel öğreti uyarınca yorum araçları, dildeki normatif anlam
içeriğini uygulayıcıya getiren bir tür konveyör banttır. Lafzi yorum,
bir kelimenin atomistik olarak anlaşılan anlamını sunar. Eğer bu başa-
rıyla sonuçlanmazsa, sistematik yorum yardımıyla bireysel hukuk kav-
ramı hukuk düzeninin uyum içinde algılanan bütününe dahil edilebilir
ve bu şekilde anlamı tespit edilebilir. Sonrasında amaçsal yorum, ka-
lan soru işaretlerinde kanun koyucunun veya kanunun iradesine baş-
vurma imkânı sunar. Böylece bir bütün olarak yorum kuralları önce-
den belirlenmiş bir anlam içeriğinin araçları olarak esaslı hale gelir.
Bu teori, kuralların pratik kullanımı tarafından reddedilmektedir.
Bu kurallar aslında kanunların normatif içeriğinin anlaşılmasını müm-
kün kılmalıdır. Zaten yargısal sürece katılan herkes halihazırda bunları
anlamıştır. Söz konusu olan sadece hangi anlayışın tercih edilmesi
gerektiği sorusudur. Kurallar, uygulamada bir bilgi aracı değildir.
Bunlar ne bir mikroskop olarak hâkime dilsel mikro yapılara ilişkin
bir bilgi sunarlar ne de bir teleskop olarak dilin uzak bulunan gerçek-
liğini yargısal bilince yaklaştırmaya olanak verir. Daha ziyade kurallar
karşı argümanların çürütülmesine veya bütünleştirilmesine hizmet
eden hukuki argüman biçimleridir. Kurallar, karşı argümanları çürüt-
meye hizmet ettiklerinde çoğunlukla sınırlandırıcı bir merci olarak
işlev görürler. Bunlar norm metninin anlayış şekillerinin selinde bo-
ğulma riskini azaltırlar. Diğer yandan karşı argümanları bütünleştir-
meye hizmet ettiklerinde ise geniş çapta bir anlam çeşitliliğine sebep
olurlar. Sözlüklerde, farklı kanunlarda, materyallerde bağlamların açı-
lımı, hukuki söylemde gerçeği bulmak zorunda değildir, aksine bu
bağlamları bir düzene sokmalıdır. Bir anlaşmazlık durumunda daha
dar, daha spesifik olan bağlamın daha geniş ve norm metninden daha
uzak olan bağlama galip gelmesi gerekir. Söz konusu olan bilgilerin
üretimi değil, anlayış şekillerinin seçimidir. Ayrıca dil de bilişin konu-
su değildir. Davanın tüm katılımcıları konuşabilmektedir ve karşı tara-
fın kendilerinden ne istediğini de anlayabilmektedir. Dil daha ziyade
213