Page 213 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 213
Unutulmuş Pragmatik Bağlar:
Mahkeme Kararlarının Dilsel, Sosyal ve Argümantatif Koşulları
BVerfG’nin md. 103 Ⅱ GG’de düzenlenen ceza hukukundaki belirlilik
ilkesine ilişkin tipik bir kararı vardır. Mahkeme öncelikle şu açıklama-
larda bulunur: “Buna göre, bu hüküm (söz konusu hüküm: Md. 103 Ⅱ
GG) yalnızca ceza hukukuna ilişkin düzenlemeler bakımından bir
geçmişe yürüme yasağını kapsamaz. Ayrıca kanun koyucuyu da cezai
sorumluluğun koşullarını, suçun unsurlarının uygulama alanın ve kap-
samının kanunun lafzına sadık kalacak şekilde somut olarak belirle-
mesi hususunda yükümlü kılar (…).” 102 Böylece bir ritüel olarak hu-
kuk dili teorisine başvurulmaktadır. Dilin duruma bağlılığı, algılanabi-
lir bir nesne olarak somutlaşmış bir dil lehine göz ardı edilir. Ancak
teoriye başvurma dönemi çoktan sona ermiştir. Devamında esasa iliş-
kin şu belirlemelere yer verilir:
Belirlilik ya zaten ortadadır ya da “her durumda yorum yoluyla saptan-
mak zorundadır. Bu yükümlülük çift yönlü bir amaca hizmet eder. Bu bir
yandan, normun muhataplarının hangi eylemin yasak olduğunu ve ceza ile
tehdit edildiğini öngörebilmelerini sağlar. Diğer yandan, cezalandırılabilir
eylemlere ilişkin kararın kanun koyucu tarafından önceden verilmesini ve
yürütme erki veya yargı erki tarafından sonradan verilmemesini güvence
altına alır. Bu bağlamda, md. 103 Ⅱ GG ceza mahkemelerini hukukun uygu-
103
lanmasıyla sınırlandıran katı bir kanuni dayanak koşulu içermektedir.”
Bu şekilde metnin durumdan bağımsız soyut belirlilik düşüncesi-
nin yeri uygulamaya yönelik bir belirlenebilirlik yaklaşımıyla değişti-
rilmiştir. Okuyucu metni kolayca anlarsa, bu çok daha iyi olur. Ancak
anlamazsa, hukuk uzmanları metni uygulama durumunda somut bir
anlayış geliştirebiliyorsa, her durumda belirlilik ilkesine sadık kalın-
mış olur. Böylece belirliliğin yerini belirlenebilirliğin pragmatik ölçü-
tü almıştır.
102 BVerfGE 92, 1, 11.
103 BVerfGE 92, 1, 11 vd.
211