Page 211 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 211
Unutulmuş Pragmatik Bağlar:
Mahkeme Kararlarının Dilsel, Sosyal ve Argümantatif Koşulları
98
metnin nasıl işe yaradığını açıklamak gerekir. Bu konuda esasen
dilbilim alanında hakim bir görüş bulunmaktadır. Bununla birlikte bu
görüş tümdengelim modelinin (Deduktionsmodell) problemlerine çö-
züm olmamaktadır. Çünkü hukukçuların gerçekten cevaplamaya çok
hevesli oldukları “Anlam nedir?” sorusunun yerini dilbilimde şu soru
alır: Anlamın işlevi nedir? Ve – analizin de gösterdiği gibi – anlam,
normatif olarak bir işlev görmez.
Hukuki yorum öğretisinin araçlarıyla yapılan yoğun işkencede da-
hi kelimeler kendi normatif içeriklerini karar merciine bırakmaya ha-
zır değillerdir. Kelimelerin yoğun acılar altında ifade ettikleri, sadece
gerçekten doğru anlam mı yoksa anlamın lüzumsuz başka versiyonları
mı olduğunu tam olarak bilemediğimiz, yalnızca başka anlamlarıdır.
Fakat bu zorluk hukuk teorisine atfedilemez, bilakis bir hücum şeklin-
de onun aracı olan dile bağlanmaktadır. Sorunu yaratan hukukçu de-
ğildir, dildir. Dil, yalnızca hukukçuların ayrıntılı amaçları için değil
aynı zamanda kesinlik iddiası oldukça düşük olan başka branşlar için
de vardır. Fakat sorunların bu şekilde dilin üzerine yıkılması sonuçsuz
kalır. Zira hukukçuların pratikleri dahi kendi dil teorilerinin talimatla-
rına uygun düşmemektedir.
a) Anlamın Objektif Bir İşlevi Yoktur
Hukuk dili teorisine göre, kanun metinleri uygulanmalarından ön-
ce ve konuşmacıların niyetlerinden bağımsız olarak halihazırda tek
başına tümüyle yeterli belirlilikte olmalıdır. Bu, asosyal bir anlam
tışmaya Schiffauer tarafından dahil edilmiştir, bkz. Schiffauer, Wortbedeutung
und Rechtserkenntnis, 1979, s. 80 vd.
98 Ayrıca bkz. Friedrich Müller, Recht - Sprache - Gewalt, 1975, özellikle s. 34
vd. Ayrıca bkz.: Ivan Glaser, Sprachphilosophie und rechtswissenschaftliche
Begriffsbildung, in: Jahrbuch für Rechtssoziologie und Rechtstheorie 2, 1972,
s. 246 vd., 246.
209