Page 207 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 207

Unutulmuş Pragmatik Bağlar:
                                        Mahkeme Kararlarının Dilsel, Sosyal ve Argümantatif Koşulları

                        görülür; “Öyleyse bu hataların etki alanı, bir kelime kullanımı pratiği-
                        ni ve mahkeme kararı pratiğini tutarlı olarak anlamanın imkansızlaştı-
                                       88
                        ğı yerde başlar.”
                                                                                           
                            Demek ki hata yoluyla bir ifadenin kullanımı anlamsızlığın Orcus’una
                        bırakılamaz. Aksine bir ifadenin tuhaflığı karşısında anlam açısından kurtarı-
                        labilecek olan şey kurtarılır. Kelimelerin kullanımına ilişkin doğruluk şartla-
                        rıyla birlikte bu kelimelerin kullanımı bakımından kolayca kabul edilebilir
                        olarak görülen dil kullanımını kolayca tolere edilemeyen dil kullanımından
                        ayıran bir sınır hattı çekilmiştir. Başka bir ifadeyle: Doğruluk, anlamın nor-
                        matif bir kökenine dayanmaz. Tam tersine, ifadelerin doğruluğunun değer-
                        lendirilmesi,  kelimelerin  “yalnızca”  konuşmacı  tarafından  kullanımlarında
                        “sahip oldukları” anlama sonradan normatif bir karakter kazandırır.
                            Bu sebeple doğruluk, ifadelerin anlamını değerlendirmek için bir
                        koşul olamaz. Bununla birlikte doğruluk sorunu her zaman, ilk olarak
                        ifadelerin ve metinlerin anlaşılırlığı hakkında karar verme noktasında
                        açığa  çıkar.    Temel  sezgi,  kendimizi  anlaşılır  kılmak  ve  makul  biri
                        olarak kabul edilmek istiyorsak hiçbir şekilde “susmak bilmezcesine”
                        konuşamayacağımıza işaret eder. Kuşkusuz doğruluk ölçütleri, ifade-
                        lerin  tamamen  belirli  yani  diğerlerinden  ayırt  edilebilir  bir  anlama
                        sahip olabilmesi ve kullanımlarının münasip bir anlama gelmesi için
                        elzemdir.  Fakat  doğruluk  ölçütleri,  dil  kullanımının  tatbikine  sunul-
                        mamıştır. Doğruluk – bununla birlikte dilsel kullanımlarının ve anla-
                        yış şekillerinin iletişimsel meşruluğu da – bir ifadenin belirli bir anla-
                        ma sahip olması aracılığıyla gerekçelendirilemez. Tam aksine doğru-
                        luk meselesi için, bir ifadenin hangi anlamda kullanıldığı belirleyici-
                        dir. Öte yandan buna ilişkin karar, içinde kullanılan ifadelerin anlamı
                        yoluyla  verilmiş  bir  karar  olamaz.  Bu  karar  her  zaman  bir  anlamın
                        göreli meşruluğu hakkında verilmiş bir karardır.



                        88    Glüer, a.g.e., s. 28.
                            Çevirmen notu: Orkus/Orcus: Roma mitolojisinde Yer Altı Dünyası Tanrısı’nın
                            ismidir, bkz. https://www.collinsdictionary.com/dictionary/english/orcus.

                                                                                        205
   202   203   204   205   206   207   208   209   210   211   212