Page 206 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 206

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                            a)  Bir Dil Kanunu Olarak Sözlük

                            Hukukçular sözlükleri de kanun metinlerini okudukları gibi oku-
                        ma  eğilimindedirler.  Öyleyse  sözlük,  bir  dil  kanunudur.  İçinde  yer
                        alan  anlam  açıklamaları,  doğru  bir  konuşma  için  normatif  bir  ölçüt
                        olarak geçerlidir. Mahkemeler, hukukla ilgili kararlarını ilgili metinle-
                        rin yorum biçimleri aracılığıyla verirler ve kararlarıyla birlikte kendi-
                        lerini  bağladıkları  yorumu,  metnin  (hukuki)  anlamına  ve  dolayısıyla
                        hukuktaki içeriğine uygun olarak gerekçelendirirler. Ancak anlam, aşk
                        gibidir. Onu kavrama ve kendiniz için anlaşılır kılma girişiminde bu-
                        lunduğunuzda, o çoktan gitmiş olur.
                            Hukukçular, kararlarını dilsel  ifadelerin  anlamı yoluyla gerekçe-
                        lendirmek  istediklerinde  bunu  tam  olarak  öğrenmek  zorundadırlar.
                        Hukuk, norm metinlerinin bağlayıcı olmayan bir yorumu yoluyla be-
                        lirlenemez. Hukukçular, ilgili metinler için belirli bir yorum biçimini
                        benimseyerek ve bunun tek başına belirleyici ve doğru olduğunu ka-
                        bul ettirerek, hukuku belirler. Hukukçular, kendilerini haklı göstermek
                        için  bütün  kararlarını  gerekçelendirmek  zorundadır.  Ve  bunu  yapar-
                        ken,  kendi  yaptıkları  yorumdan  başka  bir  yoruma  izin  vermeyen  ve
                        bunu  zorunlu  olarak  öngören  norm  metinlerinin  anlamına  atıfta  bu-
                        lunma  eğilimindedirler.  Hâlbuki  bu  iddia  ile  hukukçular  boşa  kürek
                        çekerler.  Hukukçuların  kararlarını  gerekçelendirmek  için  genellikle
                        dilsel ifadelerin anlamlarına yerleştirdikleri normatif beklentiler karşı-
                        lanabilir nitelikte değildir.


                            b)  Dil Hatası
                            Semantik ve ayrıca pratik holizmin arka planında, dil hatası kav-
                        ramı hukuki kararları dil aracılığıyla gerekçelendirerek haklı çıkarma
                        gereksiniminden doğmaz, tamamen farklı bir doğrultuda ortaya çıkar.
                        Bu çerçevede dilsel hatalar, “anlaşılırlığın bir sınır değeri” 87  olarak




                        87    Glüer, Sprache und Regeln. Zur Normativität von Bedeutung, 1999, s. 65.

                        204
   201   202   203   204   205   206   207   208   209   210   211