Page 163 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 163
Semantik Anlayışın Başarısızlığından Pragmatik Soruna Doğru
a) Pozitivizm ve Kararcılığın Soyut Alternatifi
Eğer hukuki pozitivizmin mutlak ölçütü 393 bir kurgu olarak görü-
lürse, kanunun bağlayıcılığına ilişkin sorunlar çözülmez, aksine baş-
lar. Burada yapılması gereken iş (Aufgabe), kural platonizmi ve kural
şüpheciliği gibi soyut alternatifleri bazı ölçütlere göre sorgulamak ve
bu ölçütlerle hukuki söylemdeki daha iyi ve nispeten daha kötü yo-
rumları ayırt etmektir.
“Postmodern” hukuk teorisi, somut olayın ötesine geçen bu tür
bağların var olma ihtimalini inkâr ederse, maksadını aşmış olur. Çün-
kü dil teorisine özgü düşünceyi (Reflexion) yok eden şey, yalnızca
belirli bir tartışma kültürünün standartlarından bağımsız olarak var
olan mutlak bağların ortaya çıkmasıdır. Mutlak bağlar ve doğrular
dilsel eylem pratiğinde tekrar tekrar çürütülür. Ancak aynı zamanda,
göreli bağlar ve gerçeklik yeniden inşa edilir. Elbette – bu dilsel ifade
biçimi bir kez uygulanırsa, dil konuşmacılar üzerinde hiçbir şekilde
bir zorlama uygulamaz ve bu ölçüde de hiçbir bağ haklı kılınamaz. Bu
açıdan bakıldığında, ilke olarak her bir önermeden sonra herhangi
başka bir önermenin mümkün olduğu ifadesi gerçekten doğrudur 394 .
Ancak gözlem somutlaştırıldığında, bu rastgelelik oldukça elverişsiz
görünmektedir. Gerçekten işlevsel her dil oyunu, her bir önermeden
393 Pozitivizm terimi hakkında temel olarak bkz. Friedrich Müller, Positivismus,
in: Friedrich Müller, Essays zur Theorie von Recht und Verfassung, 1990, s. 15
vd.
394 Ayrıca bkz. Lyotard, „Nach“ Wittgenstein, in: Lyotard, Grabmal des Intellektu-
ellen, 1985, s. 68 vd., 72: “Prensip olarak, herhangi bir önermeden ‘sonra’, baş-
ka herhangi bir önerme mümkündür. Genel olarak bu durum gerekleşmezse,
yani bazı kombinasyonlar (Verkettung) diğerlerinden daha fazla rağbet görü-
yorsa, bunun nedeni kombinasyon kurallarının öğrenme yoluyla ve geleneğin
otoritesi altında belirlenmiş olmasıdır.” Ayrıca farklı cümleler arasındaki “boş-
luk” ve burada ortaya çıkan çelişki için bkz: Lyotard, Der Widerstreit, 1987, s.
207, 229; ve Lyotard, Streitgespräche oder: Sprechen „nach Auschwitz“, o.J.
(1987), s. 55; Lyotard, Sprache, Zeit, Arbeit, in: Lyotard, Immaterialität und
Postmoderne, 1985. S. 35 vd., 41.
161