Page 162 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 162

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        ve bu yorum diğerleriyle karşılaştırılabilir ve hatta karşılaştırılmalıdır
                        da.  Dolayısıyla,  mutlak  ölçütün  reddedilmesiyle  birlikte,  yorumlama
                        zorunluluğundan ve her şeyden önce yorumların karşılaştırılması ge-
                        rekliliğinden henüz kurtulunamamıştır 390 .

                            Bu durum özellikle hukuk bilimi (Rechtswissenschaft) bağlamında
                        belirgindir.  Pozitivizmin  mutlak  ölçütü  olmaksızın,  hukuka  uygun
                        şekillenen ve  meşru olmayan  güç kullanımı (Gewalt)  arasında  kesin
                        ve nihai bir ayrım yapılamaz. Bununla birlikte, bu ayrım sorunu her
                        hükmün gerekçesinde veya eleştirel yorumda gündeme getirilmekte ve
                        tartışılmaktadır. Dolayısıyla, pozitivizmin öngördüğü mutlak ölçütler
                        çerçevesinde bile, hukuki tartışmada normatif metinleri yorumlamanın
                        farklı yollarının karşılaştırılmasına ve değerlendirilmesine olanak ta-
                        nıyan kriterler var gibi görünmektedir. Gerçi hukuki pozitivizmle ilgili
                        olarak (Gesetzespositivismus), gerçek karar alma süreçlerinin salt hu-
                        kuki  bilginin  retorik  cephesinin  (Fassade)  ardında  gizli  kaldığı  da
                        doğrudur 391 . Ancak bu retorik cephe, pozitivizmin hukukun uygulan-
                        masını kanuna bağlılık postülasına bağlamak istemesinden değil, tam
                        tersine bu bağlayıcılığı yetersiz araçlarla garanti altına almak isteme-
                        sinden  kaynaklanmaktadır.  Pozitivist  anlayışın  yıkılmasıyla  birlikte
                        kanuna  bağlılık  postülasının  kendisinin  de  terk  edildiği  bir  anlayış,
                        hukuki söylemin karmaşıklığını azaltmaktadır 392 . Bu basitçe iktidarın
                        pozitif hukuk kılığına sokulması değil, hukuken meşrulaştırılabilecek
                        iktidar ile meşrulaştırılamayacak iktidar arasında ayrım yapmaya ya-
                        rayan karmaşık bir mekanizmadır.



                        390   Ayrıca bkz. Wimmer, a.g.e.; ve Kennedy, The Turn to Interpretation, in: Sout-
                            hern California Law Review, Volume 58, Jan. 1985, Nr. 1, s. 251 vd. özellikle
                            s. 274 vd.
                        391   Ayrıca bkz. Schmitt, Über die drei Arten des rechtswissenschaftlichen Denkens,
                            in: Koch (ed.), Die juristische Methode im Staatsrecht, 1977, s. 366 vd., 382 vd.
                        392   Bu karmaşıklığa dair ayrıca bkz. Kennedy, The Turn to Interpretation, in: Sout-
                            hem California Law Review, Volume 58, Jan. 1985, Nr. 1, s. 251 vd., özellikle
                            252 vd.

                        160
   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167