Page 146 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 146

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        Yani  hem  zarar  gören  veya  haksızlığa  uğrayan  davacının  delilleri  hem  de
                        davalının  haklarını  savunan  müdafinin  delilleri  meşrudur,  ancak  farklı  bir
                        düzende, bir diğer ifadeyle heterojen düzenlerde (…). Hâkimin davayı karara
                        bağlayabileceği  ve  her  iki  tarafın  haklarını  dikkate  alabileceği  bir  kurallar
                        külliyatı (Corpus) yoktur. Hâkim, sanki iki hak varmış ve meta hukuk (Me-
                                                           326
                        ta-Recht) yokmuş gibi davranmaktadır.”
                            Dolayısıyla Lyotard, söylem etiğinin aksine, kararcılığın unsuru-
                        nun kaçınılmazlığını vurgular. Ona göre önceden kural koyma (Präsk-
                        ription),  iradenin  saflığının  kendisini  aşkın  özgürlük  olarak  ortaya
                        koyduğu,  tamamen  bağımsız  bir  dil  oyunudur 327 .  Söylem  teorisinin,
                        kural koyma dil oyununu hakikati bulma modeline (Modell der Wahr-
                        heitsfindung) göre yapılandırarak her türlü kararcılığın unsurunu çöz-
                        me hedefi, bu bakış açısından, filozofun iktidarın danışmanı konumu-
                        na yükselmeye çalıştığı bu dil oyununun bütünlüğüne (Integrität) hak-
                        sız bir müdahaledir. 328  Kuralcı bir söylem türünün önceden varsayılan
                        bir bütüne yapılan sistematik ilişkilendirmeden kurtarma girişimi, ada-
                        let  düşüncesini  genel  bir  ölçüt  olmaksızın  yeniden  düşünmeye  sevk
                        eder:
                            “Hâkimin bir dava hakkında hüküm vermek için bir kuralı yoksa, hangi
                        tarafın haklı olduğuna karar verme ya da en azından iki başvuruyu karşılaş-
                        tırma yetkisi yoksa (...), yani adalet halihazırda ‘yazılı’ hukuk olarak hükme
                        bağlanmamışsa, o zaman bu adalet ilk önce ilgili somut olayda ve kural ol-
                                                                        329
                        madan belirlenecek (ve hâkim) hukuku tesis edecektir” .





                        326   Lyotard,  Sprache,  Zeit,  Arbeit,  in:  Lyotard,  Immaterialität  und  Postmoderne,
                            1985, s. 35 vd., 40.
                        327   Ayrıca bkz. Lyotard/Thebaud, Au juste, 1979, s. 141 ve 161.
                        328   Ayrıca bkz. a.g.e., s. 47, 50.
                        329   Lyotard,  Sprache,  Zeit,  Arbeit,  in:  Lyotard,  Immaterialität  und  Postmoderne,
                            1985, s. 35 vd., 43. Adaletin yazılı hukukta zaten hükme bağlanmamış olması,
                            Lyotard’ın Derrida’yı takip eden yazılı hukuk anlayışından kaynaklanmaktadır.

                        144
   141   142   143   144   145   146   147   148   149   150   151