Page 302 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 302
6.5 Emsal Karar 283
6.5.6 İsveç Hukukunda Emsal Kararların Rolü
Emsal kararlar, bağlayıcı olmamakla birlikte, İsveç mahkemeleri tarafından düzenli
olarak takip edilmektedir. Bir alt derece mahkemesi, daha üst derecedeki bir mahkeme
tarafından verilmiş yerleşik bir emsal karara aykırı yönde bir kararı, ilke olarak, yalnız-
ca bu mahkemeye (örneğin itiraz edilen emsal kararın bir kanunla, yasama hazırlık
belgeleriyle veya başka bir emsal kararla çelişmesi nedeniyle) uygulamasını yeniden
gözden geçirmesini istediğinde verir.
Yukarıdaki bölüm 6.2’de geliştirilen terminoloji kullanılarak, İsveç mahkemeleri-
nin emsal kararları takip etme yönünde zayıf bir yükümlülüğe sahip oldukları söyle-
nebilir. Emsal kararları takip etmeleri gerekmekle birlikte, bunu yapmak zorunda
değildirler.
Emsal kararları takip etme uygulaması, köklü bir geleneğe sahiptir. Roma’da praetor
fermanları M.Ö. 2. yüzyıldan itibaren büyük rol oynamıştır. (Elbette, fermanlar belirli
kararları değil genel yönergeleri içermekteydi, ancak praetor, yasama yetkisi olmayan
en yüksek yargı makamıydı.) Kilise hukukunda hem Papa’nın kararları hem de yerleşik
yargı uygulamaları bağlayıcıydı. Emsal kararlar, 17. yüzyılda İsveç devletinde hâlâ
önemli bir rol oynamaktaydı.
Bununla birlikte, daha sonradan, emsal kararlara karşı bir düşmanlık dönemi başla-
mıştır. Danimarka’da, “emsal kararın kanun olmadığı” ifade edilmiştir (1672). Buna
karşılık gelen İsveç düsturu ise yargısal uygulamanın “ara sıra verilen kararlara değil,
yazılı hukuka dayalı olması gerektiği” şeklindedir (1803). Bu bağlamda, mahkemelerin
emsal kararları dikkate almasını yasaklayan 1794 tarihli Prusya devlet hukukundan
(Landrecht) bahsedilebilir.
Yirminci yüzyılda emsal kararların rolü yeniden artmıştır. Avrupa ülkelerinin ço-
ğunda emsal kararlar bağlayıcı değildir. Yine de mahkemelerin yukarıdaki bölüm 6.2’de
geliştirilen anlamda bunları takip etmesi gerekir.
Anglo-Sakson hukuk sistemini benimseyen ülkelerde, emsal kararlar resmî olarak
bağlayıcıdır ancak bu hukuk sistemleri bünyesindeki mahkemelerin emsal kararları
gerçekten, örneğin İsveç’tekinden daha sık ve kapsamlı bir şekilde takip edip etmedikle-
rini söylemek zordur. Gerçekten de İsveç’te emsal kararların etkisinin İngilte-
re’dekinden dahi daha fazla olduğu ileri sürülebilir. İngiltere’de, emsal kararların bir
mahkeme için bağlayıcı olmadığını belirten bazı kurallar vardır. Bu tür kuralların olma-
dığı İsveç’te, emsal kararların çok güçlü bir etkisi vardır.
Finlandiya’da emsal kararların rolü İsveç’tekiyle benzerlik göstermektedir. Bu rol
aynı zamanda kanunun farklı bölümleri arasında da farklılık göstermektedir; örneğin
emsal kararlar, vergi hukukunda, medeni hukukta olduğundan daha önemlidir. Dani-
marka ve Norveç’te de benzer bir durum söz konusudur (karşılaştırma için: Danimar-
ka’daki dava, U 1950 s. 413 O). Norveç’te, bir alt derece mahkemenin Yüksek Mahke-
me tarafından verilen bir emsal kararı kasıtlı olarak dikkate almadığı en yakın tarihli
dava Rt (1910, s. 476) davasıdır.
Emsal kararların bağlayıcı olmadığı görüşü, belki biraz da abartılı bir şekilde, İs-
veç’te resmî olarak ifade edilmiştir.