Page 64 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 64

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                                                                87
                        terliliğinin tasdik edildiğini düşünecektir.  Zor durumlarda hukukçu-
                        lara  özgü  dil  teorilerine  başvurulur,  çünkü  her  bilim  dalı  diğer  tüm
                        bilim dallarının bir temsilcisini (Stellvertreter) içerir. Bu spesifik hu-
                        kuk dili teorisine (spezifisch-juristische Sprachtheorie) göre, dil kural-
                        ları  hukuk  kuralları  gibi  ele  alınmalıdır.  Yani  bu  kurallar  meşru  bir
                        konuşma ya da okuma alanını tanımlar ve bu (alanı) gayrimeşru bir
                        konuşma ya da okuma alanından ayırırlar.

                            Elbette bu teori tüm hukukçular tarafından benimsenmez ve tüm
                        hukukçular hukuk kuralına dair böylesi basit bir görüşe sahip değildir-
                        ler.  Ancak  bu  teori,  hukukçuların  karakteristik  özelliği  olan  hukuk
                        eğitimi ve devlet sınavlarına yönelik dil şartlanması (Sprachkonditio-
                        nierung)  yoluyla  önerilen  spontan  dil  anlayışını  (Sprachverständnis)
                        da  ortaya  koymaktadır.  Hukukçular,  sınavlarda  başarı  vaat  eden  ko-
                        nuşma yöntemine çalıştıklarında dilin ne olduğunu tam olarak bildik-
                        lerini düşünürler. Buna göre kelimelerin objektif olarak algılanabilen
                        ve kendisine riayet edilmesi gereken, konuşmacıya normatif bir gerek-
                        lilik yükleyen sabit bir anlamı vardır. Sınava yönelik dil eğitimi, bu
                        nedenle bazen uygulamadaki kararları bile etkileyen dar bir bakış açı-
                        sına  sebep  olmaktadır.  Max  Baumann  bu  konuda  şu  belirlemelerde
                        bulunur:
                            “İsviçre Federal Mahkemesi halen daha – derinlemesine düşünmeksizin
                        – ‘Alman dilinin kurallarına’ dayanarak kararlar verebilmekte ve bu noktada
                        dil  kurallarının  kural  koyucu  değil  sadece  tanımlayıcı  olduğu  yanılgısına
                        düşmektedir. Uygulamacıya yönelik itham aslında hukuk teorisine ve onun
                        dil kullanımına yöneliktir. Yakın zamanda yapılan hukuki dilbilim çalışma-
                        larının da gösterdiği üzere, bugün hala neredeyse tüm hukuki metodolojilerin









                        87    Yani  bir  bakıma  sorumluluk  alanında  crash  testler  için  kullanılan  bir  oyun-
                            cak/kukla.

                        62
   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69