Page 198 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 198

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        lemek  yani  doğru  veya  yanlış  bir  şey  söylemek  de  mümkün  değil-
                            58
                        dir.”  Semantik özdeyişin akılda kalıcılığını ve adeta reddedilemezli-
                        ğini gösteren de budur. Ve farklı çizgilerdeki anlam teorisyenleri, “bir
                        kelimenin  ‘doğru’  ve  ‘yanlış’  kullanımı  noktasında  doğru  bir  ayrım
                                                                          59
                        olmasaydı, bir kelimenin hiçbir anlamı olmayacağı”  hususunda hem-
                               60
                        fikirdir.
                            Şüphesiz  bundan,  hukuki  kararların  dil  vasıtasıyla  gerekçelendi-
                        rilmesi için gerekli olan anlamında, normatif bir pay çıkarılamaz. Hat-
                        ta tam aksi söz konusudur. Öncelikle, “doğru dil kullanımı kavramı”,
                                                                        61
                        anlam hakkındaki karardan tamamen “ilgisizdir”.  Bunun sebebi tam
                        da  bir  ifadenin  kullanımını  ironik  bir  şekilde  yanlış,  farklı  ve  hatta
                        tuhaf olarak değerlendirme ihtimalidir. “Bir kelimenin doğru anlamda
                                                                    62
                        kullanılmadığından”,  “anlamsız  kullanıldığı”   sonucu  hiçbir  şekilde
                        çıkarılamaz. Bir ifadenin ve bir kelime kullanımının yanlış veya atipik
                        olarak değerlendirilebilmesi için, bunların anlam bakımından mevcut
                        ölçütlerle  karşılaştırılmak  üzere  hâlihazırda  anlaşılır  olması  gerekir.
                        Ve anlaşılır olduğu müddetçe, söz konusu kullanımda yer alan kelime-
                        lerin  hiçbir  anlamı  reddedilemez.  “Zira  o  kelime  yalnızca  farklı  bir


                        58    Glüer, Sprache und Regeln. Zur Normativität von Bedeutung, 1999, s. 38.
                        59    Glüer, a.g.e., s. 38.
                        60    “Asgari uzlaşı” hakkında Glüer, a.g.e., s. 37 vd. Ayrıca katı gelenekselciliğe
                            ilişkin  örnek  olarak  bkz.  Dummett;  Eine hübsche  Unordnung  von  Epitaphen.
                            Davidson  ve  Hacking  hakkındaki  açıklamalar,  in:  Picardi/Schulte  (eds.),  Die
                            Wahrheit der Interpretation. Beiträge zur Philosophie Davidsons, 1990, s. 248
                            vd., 264. Ve katı bir gelenekçilik karşıtı dilsel bireycilik bakımından bkz. Da-
                            vidson, Eine hübsche Unordnung von Epitaphen, in: A.g.e., s. 203 vd., 206. Ay-
                            rıca bkz. Hacking, Die Parodie der Konversation, in: A.g.e., s. 248 vd. “David-
                            son ve Dummett arasındaki fikir ayrılığı” için bkz. Glüer, Sprache und Regeln.
                            Zur Normativität von Bedeutung, 1999, s. 17 vd., özellikle 25 vd.
                        61    Ayrıca  bkz.  Davidson,  Eine  hübsche  Unordnung  von  Epitaphen,  in:  Picar-
                            di/Schulte (eds.), Die Wahrheit der Interpretation. Beiträge zur Philosophie Da-
                            vidsons, 1990, s. 203 vd., 205. Ayrıca bkz. Davidson, Die zweite Person, in:
                            DZfPh 2000, s. 395 vd.
                        62    Glüer, Sprache und Regeln. Zur Normativität von Bedeutung, 1999, s. 37 vd.

                        196
   193   194   195   196   197   198   199   200   201   202   203