Page 197 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 197
Unutulmuş Pragmatik Bağlar:
Mahkeme Kararlarının Dilsel, Sosyal ve Argümantatif Koşulları
kimiyeti söz konusu olamaz. Dilin kullanımı noktasında şaşkınlık
uyandıran kişiye karşı, bu kişinin sebebiyet verdiği reaksiyonlar neti-
cesinde anlam sorunu gündeme gelir. Yani bu durum öncelikle dilsel
ifadelerin kullanımında anlamın belirleyici rolüne işaret eden bir su-
rette gerçekleşir. Kendi bildiğini okuyan konuşmacıda kelimelerin
anlamlarına uygun, olağan ve doğru şekilde kullanımı eksiktir.
Bu sonuca, “kelimeler kastettikleri anlamdadır” özdeyişinin mef-
57
hum-u muhalifinden varılır. Her kim makul derecede mantıklı ve
anlaşılır konuşmak isterse, kelimelerin olağan anlamlarına sadık
kalmalıdır. Eğer bunu yapmaz ise mantıksız konuşmuş olur. Kişi-
nin açıklamaları anlamsız görünür ve anlamları, ki eğer varsa, yalnız-
ca çok büyük çabalarla açığa çıkar. “Kelimeler kastettikleri anlamda-
dır”, öyleyse onları farklı bir şekilde kullanan kişi fena bir yanılgı
içindedir. Konuşması da peşinen doğru bir anlam ifade etmez. Kullan-
dığı kelimeler anlamını kaybetmiştir. Bu durum en iyi ihtimalle ko-
nuşmacının bir hata yaptığını, en kötü ihtimalde ise konuşmacının
dilde hiçbir şekilde yetkin olmadığını gösterir.
b) Semantik Holizm
(Konuşma) başka şekilde de asla olamaz. Konuşmamızın gerçek-
ten bir anlam ifade edebilmesi için, kelimelerin doğru kullanımına
yönelik dayanak noktaları mevcut olmalıdır. Kelimelere atfedilen alı-
şılmış bir anlamın oluşumunda bir doğruluk ölçütü yoksa, o zaman her
kelimeyle herhangi bir şey ve her an başka bir şey ifade edilebilirdi.
Dilin kullanımı, sadece kuru bir gürültüden oluşan şekilsiz bir yığında
kaybolurdu. Bir konuşmacının kelimeleri kullanımıyla dilsel olarak
tahminen ne söylemiş olabileceğine dair her bir işaret ve her türlü
yönlendirme yok olurdu. “Diğer bir deyişle: Kelimeleri yanlış kullan-
mak mümkün değil ise, aynı zamanda gerçekten anlamlı bir şey söy-
57 Ayrıca bkz. Davidson, Einleitung, in: Davidson, Wahrheit und Interpretation,
1986, s. 9 vd., 9.
195