Page 196 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 196

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        yı mümkün kılan ve gerektiren şeyler bakımından yetersiz kalır. Her
                        halükârda bu, anlamın normatifliği anlayışında, dilin kullanımına iliş-
                        kin gerekli varsayımların kati tutarsız sonuçlarla iç içe geçmesinden
                        başka bir anlama gelmez.

                            Bu özdeyişin hem akılda kalıcılığı hem de sorunsallığı, anlam teo-
                        risine  ilişkin  tüm  spekülasyonlardan  önce  kendini  gösterir.  Bunlar,
                                                                     53
                        iletişimin günlük tecrübe birikimine ilişkindir.  Bu duruma her türlü
                        hayret ve şaşkınlık uyandıran ifadelerde rastlanır. Bir kafa sallama ve
                        omuz silkme ile başlayan ve kendini böyle aşikâr olarak tuhaf bir şe-
                        kilde ifade eden kişinin ne söylemek istediği veya ne kastetmiş olabi-
                        leceği  sorusuyla  devam  eder.  Birisi  bize  gerçekte  havanın  ne  kadar
                                                                              54
                        sıcak olduğunu anlatmak için “soğuk” ifadesini kullansa , ya da trafik
                        ışığının az önce kırmızıya döndüğüne dikkatimizi çekmek için “yeşil!”
                                     55
                        diye seslense,  yahut damadını şen bir “bekâr (erkek)” olarak adlan-
                             56
                        dırsa,  sözcükleri kendi dilediği şekilde kullanmış olur. Sözcüklerin
                        ısrarla bu türden bir kullanımı, kişinin kolay bir şekilde anlaşılmaktan
                        yoksun kalmasına ve aklından şüphe duyulmasına yol açar.
                            Bütün bunlar, doğrudan, dilin kullanımı ile örtüşmeyen, yanlış bir
                        şeye  gösterilen  pratik  semantik  bir  tepkidir.  Her  kim  düşündüğünün
                        tersini söylerse, kelimelerinin seçiminde hata yapmıştır. Her kim renk-
                        leri karıştırıyorsa o kişide renklere ilişkin algı da eksiktir. Keza evli
                        bir adamı tüm ciddiyetiyle bekâr olarak adlandıran birinin de dile ha-



                        53    Ayrıca  bkz.  Glüer,  Sprache  und  Regeln.  Zur  Normativität  von  Bedeutung,
                            1999, s. 10 vd.
                        54    Wittgenstein’ın bu örneği için bkz. Wittgenstein, Philosophische Untersuchun-
                            gen, 1984, § 510.
                        55    “Bu yeşildir.” örneğindeki anlamın oluşumu sorununa dair bkz. Glüer, Sprache
                            und Regeln. Zur Normativität von Bedeutung, 1999, s. 191 vd.
                        56    Tartışmanın klasik örneği ve gereklilik, normatiflik ve anlam ilişkisi hakkında
                            bkz. Quine, Zwei Dogmen des Empirismus, in:  Quine, Von  einem  logischen
                            Standpunkt. Neun logisch-philosophische Essays, 1979, s. 27 vd., özellikle s.
                            29 vd. Bunun yanı sıra Glüer, a.g.e., s. 206 vd., ayrıca s. 191 vd.

                        194
   191   192   193   194   195   196   197   198   199   200   201