Page 40 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 40
YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ
olabilir. O halde gerekçelendirme, bir şeyin böyle olduğunu kanıtlama
görevini üstlenmektedir. Ancak bu, söz konusu olaya ilişkin kanaat
oluşumunda yolu göstermek, gerçekliğin hangi yöntemle tanınabile-
6
ceğini belirtmek suretiyle ortaya konur.” Dolayısıyla burada gerekçe-
lendirme, kanunun doğru anlamının fark edilmesi adına metodik bir
yol göstermek anlamına gelmektedir.
Yorumlama imgesinin kendisi, determinist anlayışı ifade eder:
“Hukukun uygulayıcısı” yalnızca kanun metninde hali hazırda mevcut
olanı yorumlar. Anlamın özü, hukuki eylemden bağımsız olarak belir-
lidir ve yalnızca açıklanması veya tamamlanması gerekir. Metaforun
mantığı, bir form olarak kanun koyucu tarafından çıkarılan norm met-
ninin, metinsel bir anlam şeklinde hukuk normunu zaten barındırma-
7
sını gerektirir. Metnin formu ile metnin anlamı arasında, gösterge
(Zeichen) ile anlam arasında, “hukuku uygulayanın” bulması ya da
tam olarak yorumlaması gereken zorunlu tek bir bağlantı vardır. Hu-
kuku uygulayanın, sonrasında hukuk “yaratıp yaratamayacağı” da
ikinci bir sorudur. Her şekilde, öncelikle (kanun) metninin lafzi anla-
mı tespit etmelidir. Yorumlama metaforu (Auslegungsmetapher) böy-
lece hukuk metodolojisinin görevini hukukun uygulanması öğretisi
bağlamında tanımlar: Hukuk metodolojisi, yorumun amacını irade,
dilsel anlam vb. olarak belirleyerek hukukçunun, eylemlerini yorum
metaforunun öngördüğü mantığa tabi kılmasını sağlamalıdır. Keza
hukukun uygulanması öğretisinin bir parçası olarak da gösterge ve
anlam arasındaki zorunlu bağlantıyı ortaya çıkaran araçları sunmalıdır.
Bazıları birbiriyle rekabet halinde olan çok sayıdaki ekolde, yine
de büyük ölçüde bağdaşan bir yaklaşıma şahit olunabilir. Klasik öğre-
ti, sosyal bir süreç olarak yargılama usulünde, tümevarımsal olarak
argüman pratiğine, bunu anayasal esaslara bağlamak ve iç tutarlılığını
6 Neumann, a.g.e., s. 3 vd.
7 Metin formu (Textformular) burada gösterge dizisi (Zeichenkette) olarak anla-
şılmaktadır. Bu terim için bkz. Seibert, http://www.rechtssemiotik.de/begriffe/.
38