Page 250 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 250
YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ
cesi, dil değişimi ve anlam tayini fenomenlerine dair farkındalıkla
beraber gittikçe daha eleştirel bir bakış açısıyla ele alınmaktadır:
a) Biçim Odaklı Dil Kavramı
Başlangıçta dilbilim, “Cours” adlı eserinde Ferdinand de Saussure
tarafından açıkça ifade edildiği gibi, biçim odaklı bir dil kavramı tara-
fından domine edilmekteydi. Burada, dilin sistemli ve kurallı oluşu bir
197
aksiyom olarak sunulmakta ve yalnızca örneklerle açıklanmaktadır.
Bu açıklama, mevcut kuralları şimdiye kadar uygulanmış olan dil kul-
lanımının tanımlamaları (“uygunluk kuralları (fitting rules)”) şeklinde
değil; doğa yasalarına uygun olarak kaçınılmaz bir etkiye sahip olan
ve somut bir konuşma üreten zamansız kurallar (“kılavuz kurallar (gu-
iding rules)”) şeklinde anlayan, doğa bilimlerine ilişkin bir dilbilim
anlayışı olarak kendini gösterir. 198 Bu aynı zamanda eski dönem dilbi-
liminde sıkça rastlanan, ilgili analizin sonuçlarını tümevarımsal sonuç
şeklinde sunan söz stilistik figürü açıklamaktadır. Bununla birlikte, ilk
etapta konuşmanın düzenini üreten, konuşmacıda yerleşik olan dilbi-
limsel kurallar gösterilmelidir.
Bilginin bu şekilde biçimlendirilmesinde konuşmacıya tahsis edi-
len pozisyon dikkat çekicidir. Konuşmacı yalnızca, halihazırda mer-
kezi olarak belirlenmiş programların aktarıldığı bir terminaldir. Tüm
program üzerinde geriye dönük etkiye sahip olan birimler arasında
karşılıklı bir etkileşim öngörülmemiştir. Kişiler, yalnızca genelin mu-
197 Saussure, Grundfragen der Allgemeinen Sprachwissenschaft, 1967, s. 135.
198 Günümüzde doğa bilimlerine yapılan olumlu referansa ilişkin olarak ayrıca
bkz. Searle, Sprechakte, 1983, s. 87: “İdealize edilmiş modeller inşa etmeye
yönelik bu metot, birçok bilim dalındaki teori oluşturma prosedürüne karşılık
gelir. – Örneğin, ekonomik modellerin inşası veya sistematik tasvirler, içinde
gezegenlerin birer nokta olarak algılandığı Güneş sisteminin tasviri, soyutlama
ve idealize etme olmadan, imkânsız olurdu.” Ayrıca s. 32’de Saussure’a yapı-
lan atfa bkz.
248