Page 247 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 247

Unutulmuş Pragmatik Bağlar:
                                        Mahkeme Kararlarının Dilsel, Sosyal ve Argümantatif Koşulları

                        veten, hukuk geleneğinin beraberinde getirdiği kullanım şekilleri, olu-
                        şum  tarihi,  “günlük  dil”  ve  hukuk  terminolojisi  de  bulunmaktadır.
                        Fakat  anlama  ilişkin  bu  fazla  veri,  hukuki  çalışmalarda  başlangıçta
                        parantez içine alınır. Kanun, bir dil formu olarak bir araç haline getiri-
                        lir. Bu, taraflar ve diğer kişiler tarafından sunulan gösterge ile anlam
                        arasındaki veya  metnin formu  ve  anlamı  arasındaki  sabit bağlantıla-
                        rın 195  bir kenara bırakıldığı anlamına gelir. Bu bağlantı çözülür ve bir
                        bağlantı  potansiyeli  ortaya  çıkar.  Daha  sonra  hukuki  çalışma  pratiği
                        metodolojik araçların yardımıyla çözülmüş olan bağlantıdan yeniden
                        hukuk dilinin sabit bir formunu yaratır ve ardından da ulaştığı sonucu
                        normatif esaslar ve zorunlu dilsel bağlar noktasında meşrulaştırmalı-
                        dır.
                            Tespit edilen veya sunulan anlamları paranteze alma hamlesi,
                        karar veren konumundaki hukukçu için kaçınılmazdır. Çünkü sa-
                        dece  tarafların  değil,  aynı  zamanda  mahkemelerin  ve  literatürün
                        sunduğu kullanım şekilleri sıklıkla birbirini dışlamaktadır. O halde
                        karar durumuna norm metninin beraberinde getirdiği şey “anlam”
                        değil, anlama dair ihtilaftır. Hâkimin somut olay pratiğinde karar
                        vermesi  gereken  şey,  tam  olarak  dilsel  anlamla  ilgili  bu  ihtilafa
                        ilişkindir.  Böylece  hâkim,  ürettiği  normatifliği  gerekçelendirmek
                        için hukukun kendine özgü bağlamından doğan somut argümanlara
                        ihtiyaç duyar. Dil hâkimin kararını ne yönlendirebilir ne de gerek-
                        çelendirebilir.  Fakat  dil,  üretilen  normatifliği  gerekçelendirmek
                        için bağlama özgü argümanlar çerçevesinde merkezi makullük dü-
                        zeyini ortaya koyar.










                        195   Algı psikolojisinde geliştirilen bu kavramın kullanımı için bkz. Luhmann, Die
                            Gesellschaft der Gesellschaft, 1989, özellikle s. 196, 198 vd., 111 vd. Ayrıca
                            bkz. Krause, Luhmann-Lexikon, 1996, s. 124.

                                                                                        245
   242   243   244   245   246   247   248   249   250   251   252