Page 110 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 110

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        laşmaz. Ayrıca (Austin), sınırlı sayıdaki dil kullanımını analiz etmek
                        için, örneğin Wittgenstein tarafından kullanılandan daha kesin bir kav-
                        ramlar  sistemine  (çerçevesine)  ihtiyaç  olduğu  kanaatindedir” 222 .  Dil
                        kullanımlarının evrenselleştirilebilirliğine ve kesin bir kurallar dizisine
                        yapılan bu güçlü vurgu, iletişimsel yetkinliğin kural sistemine evren-
                        sel bir temel sağlamasına hizmet eder.

                            Kapalı bir pragmatik kurallar sisteminin ya da iletişimsel yetkinli-
                        ğin  ön  koşulu  olarak  somut  söz  ediminde  dilsel  eylem  kurallarının
                        kontrol  edilemeyen  dönüşümü  hariç  tutulmalıdır 223 .  Gelenekselliğin,
                        bir ifadeler zincirinin aynı anlamda tekrarlanabilirliği manasına geldi-
                        ği iddiası bu amaca hizmet etmektedir. Sadece bu koşul altında, ifade-
                        ler  yerine  eylem  ifadelerini  sisteme  uygun  bir  şekilde  çözümleyen
                        pragmatik bir taksonomi mümkündür.
                            Bununla  birlikte,  bir  ifade  zincirinin  (Ausdruckskette)  tekrarının
                        zorunlu olarak aynı manada olması gerektiği, burada tarif edildiği ka-
                        dar anlaşılır değildir. 224  Bunun nedeni, tekrarın bir dilsel türün birinci
                        ve ikinci kullanımları arasında ayrım yapması ve bu kullanımları iki
                        zamana bölerek ötelemesidir 225 . Humboldt’un daha önce işaret ettiği
                        gibi, anlayışın gerçekleşebilmesi için bireysel çağrışım (Assoziation)
                        olmaksızın  tamamen  özdeş  bir  anlamın  varsayılması  gerekmediğin-
                        den, bir ifadeler zincirinin tekrarı a priori olarak aynı anlamda kulla-
                        nımı garanti etmez. Tekrar, aynı anlamlılık (Gleichsinnigkeit) mana-
                        sında eş bir kullanım değil, anlamı mevcudu olmayan bir statüye sahip
                        olan aynı ayırıcı ifadenin farklı bir kullanımıdır. Dolayısıyla her tek-


                        222   Alexy, Theorie der juristischen Argumentation, 1978, s. 77.
                        223   Frank, Was ist Neostrukturalismus?, 1983, s. 513 vd.
                        224   Anlamın kökensel gecikmesi hakkında ayrıca bkz. Somek, Der Gegenstand der
                            Rechtserkenntnis, 1996, s. 82 vd.
                        225   Yineleme ve tekrarlama kavramları için bkz. Derrida, Signatur, Ereignis, Kon-
                            text, in: Derrida, Randgänge der Philosophie, 1976, s. 124 vd., 133 vd. daha
                            sık. Tekrar teriminin zaman ve an ile olan bağlantısı hakkında ayrıca bkz. Der-
                            rida, Die Tode von Roland Barthes, o.J. (1987), s. 45.

                        108
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115