Page 309 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 309
HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ
ise böylesi bir farklı karar dışlanmış olacaktır. Bununla birlikte, her ka-
rar değişikliğini reddetmek, her kararın doğruluk iddiasına tabi olma-
sıyla bağdaşmaz. Öte yandan, doğruluk iddiasının karşılanması aynı za-
manda evrenselleştirilebilirlik ilkesinin yerine getirilmesini gerektirir.
Oysa bu, sadece bir koşuldur. Genel koşul, argümantatif olarak çözüm-
leyebilmektir. Prensipte emsal kararlara uyulmasını talep etmek, as-
lında bu kararlardan ayrılmaya da izin vermektir. Karardan ayrılmak
173
isteyene argümantasyon yükünü yüklemek uygun olacaktır. Bir ka-
rarın ancak yeterli gerekçelerin sunulması halinde değiştirilebileceğini
174
öngören Perelman’ın atalet ilkesi burada da geçerlidir. Bu argüman-
tasyon yükünün ne zaman tam olarak yerine getirildiği, elbette yalnızca
mevcut veya varsayımsal söylem partnerleri tarafından belirlenebilir.
Şimdiye kadar, dikkate alınan olguların aynı değerlendirildiği bir
dava ele alındı. Kural haline gelmesi muhtemel bir ayrılma için özel
olgular belirten ya da belirli olguların noksanlığına işaret eden davalar
ise farklıdır. Bu davalar için de bir argümantasyon yükü kabul edilmesi
175
gerekir. Ancak, argümantasyon yükü doğuracak kadar benzeyen da-
valar ile artık kabul edilemeyeceği kadar farklı olan davalar arasındaki
sınır akışkandır.
Argümantasyon yükü kuralına göre bir emsal karar kullanmanın bir
takım faydalı işlevleri vardır. Bu işlevler kısmen dogmatik argümanla-
rın işlevlerine benzerdir. Bunlara geçmeden önce, dogmatik argüman-
tasyon ile emsal kararlara dayanan argümantasyon arasındaki ilişki hak-
kında kısa bir açıklama yapılmalıdır.
En önemli nokta, bir yandan emsal kararların çok sayıda dogmatik
önerme içermesi, diğer yandan yargısal kararların, yürürlükteki huku-
173 Bkz. M. Kriele, a.g.e., S. 243, S. 247, S. 253, S. 276.
174 Ch. Perelman / L. Olbrechts-Tyteca, La nouvelle rhétorique, S. 42 vd., S. 294 vd.
Perelman, emsal kararlara başvurulmasının altında atalet ilkesinin yattığını
açıkça vurgulamaktadır. Atalet ilkesi hakkında bkz. yukarıda S. 199 vd.
175 Bkz. yukarıda S. 223 (kural [3.1]).
307