Page 308 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 308
6.6 Yasama Hazırlık Belgeleri 289
masıdır. Örneğin çoğunluk kuralının, insan tercihlerinin yaklaşık olarak hesaba ka-
tılmasını sağladığı söylenebilir. Hangi eylemlerin ahlaki açıdan iyi olduğuna karar
vermek için yalnızca belirli tercihlere sahip kişilerin sayısına değil, tercihlerin gücü-
ne de dikkat edilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, demokrasi kavramı “sınırsız çoğunluk kuralı” ile aynı şey değildir. Bu,
diğerlerinin yanı sıra, aşağıdaki demokrasi ölçütleriyle az çok yakından ilişkili olan çok
daha karmaşık ve sofistike bir kavramdır: 1) vatandaşların çıkarlarının siyasi olarak
temsil edilmesi, 2) çoğunluk kuralı, 3) vatandaşların siyasete katılımı, 4) düşünce özgür-
lüğü, 5) diğer bazı insan hakları ve siyasi haklar, 6) hukuk güvenliği 7) kuvvetler ayrılı-
ğı ve 8) iktidar sahiplerinin sorumluluğu. Ölçütleri daha kesin bir şekilde ifade etmek ve
bunları somut durumlara ve toplumsal düzenlere uygulamak için ahlaki değerlendirme-
lere ihtiyaç vardır; karşılaştırma için: yukarıdaki bölüm 1.4.2.
Dolayısıyla bu demokrasi fikri, herhangi bir geçici meclis çoğunluğunun tüm niyet-
lerini derhâl yerine getirme imkânı anlamına gelmez.
2. Diğerlerinin yanı sıra, kanunun anlamlandırılmasına ilişkin bir hukuki görüş, müm-
kün olduğunca rasyonel ise doğrudur. Bu rasyonellik fikri son derece karmaşıktır.
Gerçek bir hukuki görüşün, mümkün olduğu kadar tutarlı bir dizi kesin, ön varsa-
yılmış veya başka şekilde makul olan öncüllerle desteklendiğine işaret eder. Tutarlı-
lık, diğerlerinin yanı sıra, sonucun bu tür bir dizi öncül tarafından desteklenmesini
vb. gerektirir. Bu şekilde, çok sayıda ifade bir bütün oluşturur. “Kesin” öncüller, tüm
insanlar tarafından veya en azından değerlendirilen kültüre ait tüm normal insanlar
tarafından doğru kabul edilirler. “Ön varsayılmış” öncüller, değerlendirilen kültüre
ait belirli bir uygulama içerisinde (ör. hukuk paradigması içerisinde) doğru kabul
edilirler; karşılaştırma için: yukarıdaki bölüm 3.3.5. “Değerlendirilen kültür” ve
“hukuk paradigması” arasındaki ilişki, hukuku, saf bir ahlak olarak daha değişmez
hâle getirir. Bu ilişki aynı zamanda hukuki muhakemede konsensüsün rolünü de
açıklamaktadır. Dolayısıyla gerçeklik hem tutarlılığa hem de konsensüse bağlıdır.
Konsensüs ile rasyonel söylem arasındaki ilişkiye dikkat edildiğinde (yukarıdaki 4.3.
bölüm), hukuki bir görüşün, hukukun değişmezliği ön doğrusuna ve çeşitli tutarlılık
ölçütleri ile söylemsel rasyonelliğe dikkat edilerek yapılan bir tartma ve dengeleme
eylemi açısından mümkün olduğunca rasyonel olması hâlinde gerçek olduğu sonu-
cuna varılabilir. Kısacası, mümkün olduğu kadar tutarlı düşünen ve mükemmel bir
söyleme katılan hukukçular tarafından oy birliğiyle kabul ediliyorsa gerçektir.
Demokrasi, hukuki muhakeme için en iyi kurumsal çerçeveyi sağlar ve böylece tu-
tarlılık ve söylemsel rasyonellik ölçütlerini yüksek oranda yerine getirir. Ancak elbette,
demokrasi böyle bir muhakemenin gerçekliğinin yeterli koşulu değildir.
6.6.5 Hazırlık Belgelerinin Dikkate Alınması Gerekli midir?
Aşağıdaki nedenler, diğerlerinin yanı sıra, kanunların metnini kısa tutan ve ayrıntıları
hazırlık belgelerine bırakan yasama tekniğini açıklamaktadır.
1. Bu teknik, hazırlık belgelerinin yüksek kalite standartlarını karşılaması koşuluyla
hukuk sistemine daha fazla bilgi sağlar. Hazırlık belgelerinde açıklamaları bulunan