Page 161 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 161

GEREKÇELERİN YAZILMASI: HÂKİMLER İÇİN EL KİTABI

                         rumunda  akla  yatkın  bir  hikâye  uydurmayı  başarabilen  herhangi  bir  mahkûmun  mağduru
                         olma riskiyle karşı karşıya olduklarını öne sürmektedirler.
                           Failleri yanıltıcı veya yanlış iddialar karşısında korumanın önemi ilgili mevzuatta kabul
                         edilmektedir. Islah ve Koşullu Salıverme Kanunu, herhangi bir karar makamının, “kararın
                         alınmasından makul bir süre önce kararın alınmasında dikkate alınması gereken tüm bilgileri
                         veya bu bilgilerin bir özetinin faile verilmesini” düzenlemektedir [S.C. 1992, c. 20, s. 27(1)].
                         Bu ifade yalnızca madde 27(3) ile sınırlandırılmış olup bu maddede Komisere, “(a) herhangi
                         bir kimsenin güvenliğini, (b) bir ıslahevinin güvenliğini veya (c) herhangi bir soruşturmanın
                         selametini korumak için kesinlikle gerekli olduğu kadar bilgiyi failden gizleme konusunda
                         yetki  verilmesine”  izin  verilmektedir.  Kısaca,  eğer  bilgi  gizlenecekse  bu  eylemin  belirli
                         gerekçelerle gerekçelendirilmesi gerekmektedir.
                           Federal Temyiz Mahkemesi de bu gibi durumlarda faillere yeterli bilgi sağlamanın öne-
                         mini vurgulamıştır; bkz. Marco v. Regional Transfer Board and Smith kararı, [(1992) 2 F.C.
                         37, s. 66-67]. Bu kararda Kilroy J.A., bilgi saklandığında “[Y]alnızca muhbirin güvenliğini
                         korumak amacıyla kesinlikle gerekli olan bilgileri sakladıklarını göstermenin her zaman için
                         yetkililerin sorumluluğunda” olduğunu vurgulamaktadır. “Son analizde, tahlil, bilgiyi sak-
                         lamak için iyi bir neden olup olmadığına yönelik olmayıp ilgili kişinin kendisine karşı açılan
                         davayı  cevaplamasına  izin  verecek  yeterli  bilginin  ortaya  konulup  konulmadığına  yönelik
                         olmalıdır” sonucuna varmaktadır.
                           Bu durumda gerek kanunlar gerekse mahkemeler, muhbirlerle ilgili bilgilerin saklanması-
                         nı  gerekçelendirme  yükünü  sıkı  sıkıya  yetkililere  yüklemektedir.  Bununla  birlikte  mevcut
                         davada hiçbir somut gerekçe gösterilmemiştir. Kanada Islah Hizmetleri çalışanı olan Stuart
                         Reese tarafından sunulan yeminli beyanda, başvuranlara bilgi verilip verilemeyeceği değer-
                         lendirilirken Islah ve Koşullu Salıverme Kanunu’ndaki ölçütlerin uygulandığına dair hiçbir
                         ipucu yer almamaktadır:
                             7. Tarafıma sunulan ve gösterilen ve bu yeminli beyanımın ekinde Ek “C” olarak işaret-
                             lenmiş şekilde yer alan, bu davaya yol açan William Leland Black (F.P.S. 74568Y.) ile
                             Brewster Thiessen’in (F.P.S. 665783W.) Pratt Kurumundan Alberta Cezaevi, Özel Mu-
                             amele Birimine nakledilmelerine ilişkin güvenlik dosyasının içeriğidir. Ancak şu kadar-
                             la ki, gizli muhbirlerin kimliklerini açığa çıkartabilecek belgeler hariç tutulmuştur.
                             8. Açıklanmaları ile gizli muhbirlerin kimliklerini ortaya çıkarabilecek belgeler, “Güvenlik
                             Bilgileri” başlıklı “C” Ekinin bir parçası olarak buraya ekli belgede özetlenmiştir.
                         İkinci Versiyon
                           Başvuranlar, belirli eylemleri gerçekleştirmeyi planlama suçlamasına karşı kendilerini sa-
                         vunmak için muhbir(ler) hakkında ek bilgiye ihtiyaç duyduklarını ileri sürmektedirler. Suç
                         ciddi olduğundan ve iddiaları destekleyecek ya da çürütecek hiçbir delil bulunmadığından
                         buna özellikle ciddi şekilde ihtiyaç olduğunu iddia etmektedirler. Ek bilgi verilmemesi du-
                         rumunda  akla  yatkın  bir  hikâye  uydurmayı  başarabilen  herhangi  bir  mahkûmun  mağduru
                         olma riskiyle karşı karşıya olduklarını öne sürmektedirler.
                           Failleri yanıltıcı veya yanlış iddialar karşısında korumanın önemi ilgili mevzuatta kabul
                         edilmektedir. Islah ve Koşullu Salıverme Kanunu, herhangi bir karar makamının, karar ve-


                                                           142
   156   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166