TÜRKİYE ADALET AKADEMİSİ İLE UNHCR ARASINDA EĞİTİM İŞ BİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI

21 Eylül 2021
Türkiye Adalet Akademisi

Türkiye Adalet Akademisi ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Ofisi (UNHCR)  arasında “Eğitim İş Birliği Protokolü” imzalandı.

Türkiye Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Ofis (UNHCR) Temsilcisi Philippe Leclerc, iş birliği protokolü imza töreninde birer konuşma yaptılar.  Konuşmaların ardından protokol, Akademi Başkanı Özdemir ve Türkiye Ofis Temsilcisi Leclerc tarafından imzalandı.

ÖZDEMİR: DÜNYADA SAVAŞLAR DURSUN

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Ofisi ile eğitim iş birliği protokolü imzalamaktan memnuniyet duyduklarını belirten Akademi Başkanı Muhittin Özdemir; “Uluslararası korumaya, uluslararası koruma başvuru ve statü sahipleri ile geçici koruma altındaki kişilere ve vatansız kişilere ilişkin olarak, özel hukuk, ceza hukuku ve idare hukuku alanlarında karşılaşabilecekleri sorunlara yönelik adli ve idari yargıda görev yapan hâkimler ve Cumhuriyet savcıları ile hâkim ve savcı adaylarının farkındalıklarını artırmak, kapasitelerini geliştirmeye yönelik eğitim faaliyetlerini planlamak ve bu faaliyetleri yürütmek amacıyla bu protokolü imzalama kararı aldık.

Ülkemiz  Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle milyonlarca Suriyeli sığınmacıya  ev sahipliği yaparken bu kez de Afganistan’da başlayan krizden kaynaklı Afgan göçmenlere de ev sahipliği yapma durumu ile karşı karşıya kalmıştır. Bu da bize, göçle ilgili etkin politikalar geliştirmemiz gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Uluslararası koruma başvuru ve statü sahipleri, geçici koruma altındaki kişiler ve mültecilerle ilgili sadece barınma ihtiyaçlarına yönelik çalışma yürütülmesi yeterli olmamakta, diğer konularda da geçici sığınmacılar ve mültecilerin desteklenmesi gerekmektedir. Adalete erişim de bu alanlardan biridir.

Türkiye Adalet Akademisi olarak uluslararası koruma başvuru ve statü sahipleri, geçici koruma altındaki kişiler, mülteciler ile vatansız kişilerin adalete erişimleri noktasında gerek hâkim savcıların, gerekse de hakim ve savcı adaylarının eğitimi konusunda meslek içi ve meslek öncesi eğitim faaliyetleri yürütüyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı yürütürken, özellikle bu alanda üst düzey tecrübesi olan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile iş birliği yapmaya önem veriyoruz ve iş birliği konusundaki tutumları nedeniyle kendilerine teşekkür ediyorum.

Pandemi öncesinde UNHCR ile yürüttüğümüz ortak faaliyetleri bu protokol ile canlandırıp geliştireceğimizi umuyorum. Umarım yürüteceğimiz faaliyetler hem ülkemiz yargı sistemi, hem de ülkemizde bulunan uluslararası koruma başvuru ve statü sahipleri, geçici koruma altındaki kişiler, mülteciler ile vatansız kişiler için faydalı olur. Temennimiz savaşların olmadığı ve barışın hakim olduğu bir dünya düzenidir. Sığınmacıların geldikleri ülkelerdeki medeniyet ve refah seviyesi batı ülkelerindeki seviyeye geldiğinde, savaşlar ve düzensizlikler sonlandığında bu insanlar da göç etmek zorunda kalmayacaktır." dedi.

LECLERC: ÇOK FARKLI HUKUKİ SÜREÇLERDEN GEÇİYORUZ

Türkiye Adalet Akademisi ile bu protokolün imzalanmasından büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade eden Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Ofis (UNHCR) Temsilcisi Philippe Leclerc de; “Akademide bulunmak bana ayrı bir mutluluk veriyor ve protokolü yenileyecek olmaktan dolayı da mutluluk duymaktayım. Türkiye, son on yılda 3,7 milyondan fazla Suriyeli’ye ev sahipliği yapmıştır. Ayrıca en fazla sığınmacı ve mülteciyi ülkesinde barındıran ülkedir. Afganistan’da son dönemde yaşanan gelişmeler de Türkiye’yi etkilemektedir.

Sadece mültecilerin uluslararası korumaya erişimi veya bununla ilgili mülteci statüsüne kavuşmaları değil, aynı zamanda bu haklara erişimleriyle ilgili süreçler de oldukça önemlidir. Türkiye’nin bu kapsayıcı politikaları; hem sığınmacılara, hem uluslararası koruma başvuru ve statü sahiplerine veya geçici koruma altındakilere sağlık, eğitim veya iş olanaklarına erişim olarak önem arz etmektedir. Bu durum, sadece bu kişilerin Türkiye’de kaldığı sürece değil, eğer koşullar elverirse ülkelerine dönüşlerine ilişkin de çok önemli bir husustur.

Biraz geriye dönüp Türkiye’nin çok kapsamlı olan ulusal mevzuatına ve mevzuatın uygulanmasına bakmamız gerekiyor. Ulusal mevzuatın uygulanması, sadece bununla karşılaşan sığınmacılar için değil, aynı zamanda hâkim ve savcılar gibi yargı mensubu olan kişiler için de oldukça önemlidir. Bu açıdan Eğitim İş Birliği Protokolü’nü önemsiyoruz ve misafirperverliklerinden dolayı Türkiye Adalet Akademisi başkanına teşekkür ediyoruz.” dedi.