Page 71 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 71

Semantik Anlayışın Başarısızlığından Pragmatik Soruna Doğru

                                                   98
                        lim ve sözlüksel semantikte,  sözlük maddesi yahut kullanımı örnek-
                        lerin açık bir şekilde sıralanması olarak ele alınır ve kesinlikle kabul
                        gören kullanımın bir sınırı olarak değerlendirilmez.  Bu nedenle, hu-
                        kukçuların objektif anlam arayışlarını dayandırabilecekleri, tabiri ca-
                        izse, söze bağlılığın (Wörtlichkeit) doğal konsepti ve kabul gören kul-
                        lanımı, dilbilimde bulunmaz.

                            Böyle bir objektif anlam kavramının mümkün olmadığı, tam da çeviri
                        sorununda kendini gösterir. Bu durum Abel tarafından şu sözlerle açık bir
                        şekilde ifade edilmiştir: “Başarılı bir şekilde kullanılan doğal dil göstergele-
                        rinin (Zeichen) semantik özellikler dizisi (Reihe) (yani: anlam, referans, ger-
                        çekleşme veya gerçeklik  koşulları) prensipte nihai değildir. Aynı zamanda
                        semantik özellikler dizisi, düzenleme (Anordnung) hiyerarşisinde de değiş-
                        kendir. Ayrıca ilgili bireylere (örneğin bireylerin kanaatleri, istekleri, tercih-
                        leri, alaka düzeyleri (Relevanz) ve hedefleri gibi önermeye (propositional)
                        dayalı tutumlarına), duruma, zamana, bağlama ve kültüre de bağlıdır. Doğal
                        dil ifadelerinin anlamı, matematik ve mantık alanında olduğu gibi sabit bir
                        tanım ortaya koymaz. Bu nedenle, tanımlanabilir bir anlamda analiz edilebi-
                        lir ve ayrıştırılabilir değildir. Bu durum, bir göstergenin mevcut kullanımının
                        genellikle  bir  kural  tarafından  belirlenmemesi  ve  doğal  bir  dil  ifadesinin
                        gelecekteki kullanımının önceden belirlenmemiş olmasıyla ilgilidir. Bu ne-
                        denle başarılı bir şekilde kullanılan göstergelerin anlamsal özellikleri, edebi
                        ya  da  resmi  dillerde  olduğu  gibi  tüm  olası  dünyalar  için  tanımlanmış  bir
                        defaya  mahsus  sabitlenmiş  ve  kesinleştirilmiş  bir  özellikler  listesi  haline
                        getirilemez. Sonuç olarak, semantik özellikleri bireysel hesaplama adımları-
                        na ayırmak ve bunları algoritmik olarak işlemek ve başka bir dilin veya kişi-

                        98    Son dönem sözlükbiliminin öz anlayışı hakkında bkz. Wiegand/Volski, Lexika-
                            lische Semantik, in:Althaus/Henne/Wiegand (eds.), Lexikon der germanistisc-
                            hen Linguistik, 1980, s. 199 vd, özellikle D bölümü, s. 205 vd. (daha fazlası
                            için). Hegenbarth, hukuki bir bakış açısıyla, sözlükbiliminin öz anlayışını bazı
                            hukuki daraltmalara karşı savunmuştur, ancak burada literatüre de atıfta bulu-
                            nulabilir:  Hegenbarth,  Juristische  Hermeneutik  und  linguistische  Pragmatik,
                            1982, s. 132 vd. Ayrıca bkz. Gizbert-Studnicki, Lexicography and Interpreta-
                            tion of Law, in: ARSP 1977, s. 161 vd.

                                                                                         69
   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76