“DİJİTAL DÖNÜŞÜM VE TELİF HUKUKU İLİŞKİSİNDE GÜNCEL GELİŞMELER SEMPOZYUMU” BAŞLADI

10 Ekim 2025
Hukuk Araştırmaları Merkezi

Türkiye Adalet Akademisi, Ankara Üniversitesi ve Musiki Eseri Sahipleri Grubu (MSG) iş birliğinde, 10 Ekim 2025 tarihinde Ankara’da düzenlenen “Dijital Dönüşüm ve Telif Hukuku İlişkisinde Güncel Gelişmeler Sempozyumu” başladı.

Üç oturum olarak gerçekleştirilecek Sempozyum kapsamında, “Yapay Zekâ ve Telif Hukukunda Yeni Sınırlar”, “Telif Hukukunda Sözleşmeler, Sınırlar ve Koruma”, “Telif Haklarının Tüketiminde Hukuki Sınırlar, İhlaller ve Yargı Perspektifi” konu başlıkları ele alınacak.

BEKİR ALTUN: MÜZİK ENDÜSTRİSİ, DİJİTAL ÇAĞIN YENİLİKLERİYLE BİRLİKTE YARATICILIĞIN SINIRLARINI GENİŞLETİRKEN; HUKUK, BU DÖNÜŞÜMÜN VİCDANI OLMALIDIR

Sempozyumun açılışında konuşan Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Bekir Altun; “Ülkemizde telif hukukuna dair ilk düzenlemelerin tarihi, Osmanlı dönemine kadar uzanır. 1851 tarihli Encümen-i Dâniş Nizamnamesi, hukuk sistemimize telif korumasını ilk kez kazandırmıştır. Ardından Türkiye; Bern, TRIPS gibi birçok önemli uluslararası sözleşmeye taraf olarak fikrî mülkiyet korumasını dünya standartlarına taşımıştır. Bugün bu uluslararası ilkelerin somut yansıması, temel düzenlememiz olan Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile hayat bulmaktadır.

Müzik, insan ruhunun en zarif dilidir. Sözcüklerin yetersiz kaldığı yerde, duyguların tercümanı olur. Bir ezgi, kimi zaman bir toplumun hafızası, kimi zaman bir bireyin sığınağıdır. Teknolojinin dönüştürdüğü dünyada bile, müziğin insana dokunan özünü korumak hepimizin ortak görevidir. Müzik endüstrisi, dijital çağın yenilikleriyle birlikte yaratıcılığın sınırlarını genişletirken; hukuk, bu dönüşümün vicdanı olmalıdır. Zira müziği korumak, insanın emeğini, yaratıcılığını ve duygusunu korumaktır. İşte tam da bu noktada, adaletin sağlanmasında görev yapan hâkimlerimiz ve savcılarımız; yeniliklerin, yaratıcılığın ve fikrî mülkiyet haklarının korunmasında en önemli güvence olarak karşımıza çıkmaktadır.

Düzenlediğimiz bu sempozyumla, müzik eserlerinin korunması bağlamında ortaya çıkan güncel meseleleri ele almayı; iyi uygulamaları tartışmayı ve hepimizin ufkunu açacak yeni çözüm yollarını birlikte aramayı hedefliyoruz.” dedi.