Page 317 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 317

HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ

                        sındaki tüm zorlukların ortaya çıkacağı anlamına gelmektedir. Benzer-
                        lik ilişkilerinin mantıksal yapıları incelenebilir 198  olsa da hukuken
                        önemli bir benzerlik esasında tek başına böyle bir incelemeyle tespit
                        edilemez. Bu nedenle pek çok yazar, kıyasın bir değerlemeye dayandı-
                                   199
                        ğını belirtir.  Bu değerlendirmeyi gerekçelendirmek için hukuki söy-
                        lemde olası olan tüm argümanlara başvurulabilir. Bu, bir argüman ka-
                        lıbı olarak kıyasın gereksiz olduğu anlamına gelmez. Kıyas, deyim ye-
                        rindeyse, etkilerini ancak bu yapı içerisinde geliştirebilen içeriksel ar-
                        gümanların şekli bir yapısıdır. Bu haliyle kıyas, söylem kavramıyla iki
                        şekilde bağlantılıdır. Kıyas, bir yandan hem genel pratik söylemde hem
                        de hukuki söylemde esas teşkil eden evrenselleştirilebilirlik ilkesine da-
                        yanır. Diğer yandan, ancak argümanlarla donatıldığı takdirde kullanıla-
                        bilir.

                            Benzer durum, Diederichsen tarafından incelenen savunulamazlık
                        argümanı 200  için de geçerlidir. Kabul edilemez, anlamsız, anlaşılmaz
                        veya benzer ifadelerle belirtilecek olan sonuçlara yol açtığı şeklinde bir
                        savunulamazlık argümanı, örneğin, bir R normunun belirli bir I yoru-
                                                                 R
                        munun bir W kelime kullanımı kuralıyla (I  = R’) izin verilmediği te-
                                                                 W
                        zini gerekçelendirmek için ileri süründüğünde söz konusu olur. 201  İzin
                        verilemeyecek böyle bir sonuç, Z durumu olarak adlandırılabilir ve bu
                        durum – en azından tartışmacıların görüşüne göre – yasaklanmış (O ¬
                        Z) olarak kabul edilir. Bu takdirde argüman, yukarıda tartışılan (S) şe-
                        masına karşılık gelen aşağıdaki yapıya sahip olur: 202


                        198   Klug’un benzerlik kavramını benzerlik kümesi kavramı yardımıyla açıklaması
                            hakkında ve kıyası yapısal bir eşitlik olarak gören Heller için ayrıca bkz. (U.
                            Klug, a.g.e., S. 79 vd., S. 120; Th. Heller, a.g.e., S. 24 vd.).
                        199  Örneğin bkz. K. Larenz, a.g.e., S. 367; U. Diederichsen, Traditionelle Logik für
                            Juristen, in: Juristische Analysen 2 (1970), S. 780; J. Esser, Vorverständnis und
                            Methodenwahl in der Rechtsfindung, S. 183; O. Weinberger, Über die Offenheit
                            des rechtlichen Normensystems, in: Festschrift f. W. Wilburg, Graz 1975, S. 447;
                            Th. Heller, a.g.e., S. 110; U. Klug, a.g.e., S. 123.
                        200   U. Diederichsen, Die “reductio ad absurdum” in der Jurisprudenz, S. 175 vd.
                        201  Yargı kararlarından örnekler için bkz. U. Diederichsen, a.g.e., S. 157, S. 175 vd.
                        202  Yukarıda (S)’nin geçerliliği hakkında söylenenler bu şema için de geçerlidir.
                            Bkz. yukarıda S. 265 vd.

                                                                                        315
   312   313   314   315   316   317   318   319   320   321   322