Page 135 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 135
BAŞLICA PRATİK SÖYLEM TEORİLERİ
Birinci kısım, ifadelerle yapılan şeyi; ikinci kısım, ne söylendiğini
dile getirir. Austin, ilkini edimsöz gücü (illocutionary force), ikincisini
ise düzsöz anlamı (locutionary meaning) olarak adlandırır. 332
Kurucu söz edimlerinde önermesel içerik, sınanan ifadedir. Buna
karşın doğruluk iddiasının, düzenleyici söz ediminin performatif bileşe-
niyle ilgili olması gerekir. Bu performatif bileşenin, meşru bir normun
“yerine getirilmesi” olarak görülüp görülemeyeceği incelenmelidir. Bu
nedenle, söylemsel sınamanın konusu, düzenleyici söz ediminin kendisi
değil, daha ziyade “yerine getirilecek” olan norm olmalıdır. 333 Örneğin
bir emirin, “bu emir yetkisini veren geçerli bir norma atıfla gerekçelen-
334
dirilebilmesi” gerekir.
Habermas’ın “düzenleyici” olarak adlandırdığı bir dizi söz edimi ba-
kımından da ne yapıldığının değerlendirilmesi ile ne söylendiğinin de-
335
ğerlendirilmesi arasında ayrım yapılabileceği ve bu ayrımın yapılma-
sının zorunlu olduğu şeklinde itiraz edilebilir. Mesela bir emir, bir emir
yetkisi çerçevesinde verilip verilmediği bakımından da değerlendirilebi-
lirken, bir de emredilen şeyin doğru veya uygun olup olmadığı bakımın-
dan da değerlendirilebilir. Yapılan ile söylenen arasında bir ayrım yapma
gerekliliği, “İddia ediyorum ki bu karar haksızdır” gibi bir ifadede özel-
likle belirgindir. Böyle bir ifadeyi değerlendirmek isteyen her kişi, bu
ifadede ileri sürülen değer yargısının (bu karar haksızdır) haklılığını (da)
(en azından) sınamak zorundadır. Hare’in tezleri tartışılırken gösterildiği
336
gibi, böyle bir değer yargısında şart koşulan kuralın (veya şart koşulan
kriterin) incelenmesinin gerekli olması, bu yargının meşruluğundan bah-
sedilmesine engel değildir. Bu, yargının yalnızca varsayılan kuralın ge-
rekçesiz olmasından değil, aynı zamanda olguların yanlış tahmin edilme-
sinden dolayı da söz konusu olmayabilir. Böyle bir değer yargısında şart
332 J. L. Austin, a.g.e., S. 99, S. 147; bkz. yukarıda S. 74 vd.
333 J. Habermas, Wahrheitstheorien, S. 220, S. 228 vd.; J. Habermas, Theorie und
Praxis, S. 24.
334 J. Habermas, Wahrheitstheorien, S. 228.
335 “Yapılan” edimsöz edimini, “söylenen” ise düzsöz edimini ifade eder.
336 Bkz. yukarıda S. 86 vd.
133