Page 132 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 132

HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ

                        ayırmak, en azından basit gözlemsel ifadeler söz konusu olduğunda, ge-
                                     320
                        reksiz olabilir.
                            Bu itiraz, aslında kabul edilebilir değildir. Popper, “temel önermeler”
                        olarak adlandırdığı basit gözlemsel ifadelerin sabit olmadığını, dene-
                        yimle kesin bir şekilde gerekçelendirilemeyeceğini göstermiştir. Yer ver-
                        dikleri “genel işaretler” (yüklemler) nedeniyle bu önermeler, aynı za-
                                                           321
                        manda hipotez karakterine sahiptirler.  Bu özellikleriyle teoriye bağım-
                                                                                322
                        lıdırlar. Yani, “‘kırmızı’ kelimesi bir renk teorisi” ima eder.  Bu, temel
                        önermelerin de dokunulmaz olmadıkları anlamına gelir. Bu önermeler de
                                                                       323
                        yanlışlanabilirler. Kabulleri bir uzlaşıya dayanır.  Bu sebeple, basit
                        gözlemsel ifadeleri işaret etmek, onların söylemsel olarak sınanabilir ol-
                        malarına karşı bir itiraz da olamaz.

                            Basit gözlemsel ifadeler için geçerli olan, daha karmaşık ifade biçim-
                        leri için fazlasıyla geçerlidir. Olumsuz, genel veya modal ifadelerin doğ-
                        ruluğu, yeryüzündeki herhangi bir şeyle doğrudan karşılaştırılmalarıyla
                        ortaya konamaz.

                            Eylem ile söylem arasında yapılan ayrımın bir sonucu olarak olgu-
                        nun şu tanımı ortaya çıkar: Bir olgu, söylemsel olarak gerekçelendirile-
                        bilen bir ifadenin belirttiği şeydir. Dile olan bağımlılık devam eder. Öte
                        yandan söylem, (diğer şeylerin yanı sıra, deneyimleri içererek, böylece
                        olgu ile dünya arasındaki bağlantıyı koruyarak) ifadelerin olgulara ba-
                        ğımlı olmalarını, bu olguların yeryüzünde nesneler haline gelmesi gerek-
                        meksizin, güvence altına alır. Bu tanımla birlikte bir olgu tanımının ye-
                        terlilik koşulları sağlanmış olur.








                        320   Uygunluk teorisini savunan yazarların, ağırlıklı olarak bu türden ifadeleri tartış-
                            tıkları göze çarpar. Örneğin bkz. J. L. Austin, Truth, S. 118 vd.
                        321   K. R. Popper, Logik der Forschung, 5. Aufl. Tübingen 1973, S. 61.
                        322   K. R. Popper, a.g.e., S. 76.
                        323   K. R. Popper, a.g.e., S. 69 vd.


                        130
   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136   137