Page 138 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 138
6.4 Modern Hukuki Pozitivizm Efsanesi 123
Hart’ın pek çok eleştirmeni arasında en etkili olanı, Hart’ı doğal olarak inşai hu-
kuk ilkelerini usulüne uygun olarak dikkate almadığı için acımasızca suçlayan Ronald
Dworkin’dir. Hart’ın ve analitik hukukun diğer savunucularının bizi inandıracak
51
olduğunun aksine, hâkimlerin, davanın olgularına uygulanacak hukuk kurallarının
bulunmadığı ya da bunun yerine, hâkim tarafından uygulanabilir kuralların birbiriyle
çeliştiği çetin davalardaki yargısal kararlarda “küçük ölçekteki bir yasa koyucu”ya ait
serbest takdir yetkisine başvurmalarına izin verilmez. Dolayısıyla eldeki hukuki me-
seleye tatmin edici bir cevap veremezler. Dworkin’e göre, hâkimler bu gibi durumlar-
da hukukun “ilkelerini, politikalarını ve diğer türden standartlarını” sık sık kullanır-
52
lar.
Ayrıca, Dworkin’in düşüncesine göre işlerin de böyle olması gerekmektedir: kurum-
sal destek ve toplumsal onay ile bu tür hukuki ilkelere veya standartlara dayalı olarak
bir bireyin veya bir grup bireyin hakları, hukuki argümantasyonun nihai gerekçesi ol-
malıdır. Hart, yaşamı boyunca Dworkin’in eleştirisine yanıt vermemesine rağmen, The
Concept of Law adlı eserinin 1994 yılında ölümünden sonra yayınlanan ikinci baskısının
ekinde konuyla ilgili bazı dağınık notları bulunmaktadır. Bu argümanları aşağıdaki
53
kapsayıcı hukuki pozitivizm altında ele alacağım.
Yirminci yüzyıldaki analitik hukuk pozitivizminin kilit temsilcilerinden Polonyalı
hukuk felsefecisi Jerzy Wróblewski (1926-1990), hâlâ kendisinden bahsedilmesi gere-
ken bir isimdir. Kendisinden önceki Austin gibi Wróblewski de The Judicial Applica-
tion of Law (Hukukun Yargısal Uygulaması) adlı ana çalışmasında tikel yargı kararları-
nın hukuk sistemi kavramının dışında olduğuna hükmetmiştir :
54
Hukuk sistemi yeterince genel ve soyut kurallardan oluşur, ancak kararları uygulayan tikel hu-
kuku ve diğerlerinin yanı sıra yargı kararlarını içermez.
Tikel mahkeme kararları Wróblewski’nin hukuk sistemi fikrinin dışında bırakıldığın-
dan, kendisinin bir hukuki yorumlama kuramı sunmamış olması şaşırtıcı değildir. Aksi-
ne, bağlı, serbest, hukuki-rasyonel olmak üzere üç yargı ideolojisi kategorisini birbirin-
den ayırarak daha genel olan farklı yargısal ideolojiler meselesini ele almayı seçmiştir.
55
Aynısı, hâkimin eşbiçimli, semantik olarak belirsiz veya tamamen düzenlenmemiş tür-
deki karar verme durumlarının benzer bir listesini ortaya koyan Fin hukuk felsefecisi
56
Kaarle Makkonen için de geçerlidir.
51 Dworkin, 1968 yılında, tamamen Hart’ın kendi onayı ile Oxford hukuk felsefesi kürsüsünde Hart’ın
yerine geçti.
52 Karşılaştırma için: Dworkin, Taking Rights Seriously, s. 22: “... bu çetin davalarda... [hukukçular]
kurallar olarak işlev görmeyen, ancak ilkeler, politikalar ve diğer standartlar olarak farklı şekilde
çalışan standartlardan yararlanırlar.”
53 Hart, The Concept of Law (1994), s. 238- 276 ve 244-268.
54 Wróblewski, The Judicial Application of Law, s. 296.
55 Wróblewski, The Judicial Application of Law, s. 265-314; karşılaştırma için: Siltala, A Theory of
Precedent, s. 3-6.
56 Makkonen, Zur Problematik der juridischen Entscheidung, (Hukuki Karar Vermenin Sorunlu
Yönlerine Dair) s. 78 ve devamı.