Page 97 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 97

BAŞLICA PRATİK SÖYLEM TEORİLERİ

                                                                                  188
                        hem de A’nın bakış açısından değerlendirmek zorundadır.  Ancak
                        Hare, böyle bir değerlendirme için hiçbir kriter sunmaz.

                            Bununla birlikte, Hare’in kriterinin uygulanmasının normatif öncül-
                        ler gerektirmesi onu değersiz kılmaz. Salt benim ahlaki kanaatlerime
                        göre onların durumları için kabul edilebilir bulduğum şeyleri başkaların-
                        dan istemem bütünüyle mantıklı bir taleptir.

                            Ancak burada yeni bir zorluk ortaya çıkmaktadır. Bu daha zayıf ver-
                        siyona göre her türlü ahlaki yargının meşrulaştırılabilmesi, kendisini il-
                        gilendirse de konuşmacının ilgili kısıtlamaları ahlaken kabul edilebilir
                        bulmaya hazır olmasını şart koşar. Bu bağlamda Hare sıklıkla, Yahudi
                        olan bir kimseyi öldürmeyi doğru bulacak olan bir nasyonal sosyalist ör-
                        neğinden bahseder.

                            Hare, iki tür ahlaki argümantasyonu birbirinden ayırarak bu zorluk-
                        ların üstesinden gelmeye çalışır. İlk türün alametifarikası, konuşmacıla-
                                           189
                        rın kendi çıkarlarını  takip etmeleri ve bu nedenle PU ve PP uyarınca
                        kendi çıkarları kadar başka insanların çıkarlarını da aynı ölçüde dikkate
                        almalarının gerekli olmasıdır. İkinci türün belirleyici özelliği ise konuş-
                                                                      190
                        macının çıkarlara değil, ideallere başvurmasıdır.  Bir ideale sahip ol-
                        mak, bir şeyin olağanüstü bir biçimde iyi olduğunu düşünmek anlamına
                             191
                        gelir.  Esasında Hare’in argümanının, çıkarlar ile idealler arasında veya
                        ideallerin kendi arasında değil, sadece çıkarlar arasında bir denge kur-
                        maya elverişli olması gerekir. Kimse ideallerini, başkalarının ve hatta
                        kendi çıkarlarının aleyhine uygulamaya çalışmadığı sürece bu, bir sorun



                        188   Bu konuda bkz. N.  Hoerster, R. M. Hares Fassung der Goldenen Regel, S. 195.
                        189  Hare, çıkar kavramını isteme kavramının yardımıyla tanımlar. “Bir çıkarın ol-
                            ması, kişinin istediği (veya isteyebileceği) bir şeyin veya kişinin istediği (veya
                            isteyebileceği) bir şeyin elde edilmesi için gerekli ve yeterli araçların bulunma-
                            sıdır” (bkz. R. M. Hare, a.g.e.,  S. 157; ayrıca bkz. S. 122). İsteme kavramı da bir
                            hükmün kabulü kavramı ile belirlenir. “Bir şeyi istemek, bir kuralı bir şekilde
                            ileri sürmektir” (bkz. R. M. Hare, Wrongness and Harm, in: R. M. Hare, Essays
                            on the Moral Concepts,  London / Basingstoke 1972, S. 98).
                        190  Bu bağlamda Hare, “iki tür dayanak”tan söz eder, bkz. R. M. Hare, a.g.e., S. 149.
                        191   Bkz. R. M. Hare, a.g.e., S. 159.

                                                                                         95
   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102