Page 91 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 91
BAŞLICA PRATİK SÖYLEM TEORİLERİ
“a” ad veya belirli bir kişinin betimlemesini, “F1” – “Fn” ve “H”,
“zararı tazmin eder” gibi insanların herhangi bir karmaşık niteliğini tem-
sil eder.
Her iki şema da Hare’nin bir G nedeninden normatif bir N ifadesine
geçişi nasıl öngördüğü hakkında bilgi verir: G ile birlikte N’yi içeren bir
ahlaki kural R ile bildirilir. Bu durum hemen bir sonraki soruyu gündeme
getirir: Bu kural nasıl meşrulaştırılabilir? PU tek başına bunu gerçekleş-
tiremez. PU yalnızca bir kurala uyulmasını talep eder, bu kuralın içeriği
hakkında hiçbir şey söylemez. Her kural onunla uyumludur. Sadece o,
konuşmacının tutarlı olmasını gerektirir. Böylece PU, ahlaki söylemin
rasyonelliği için gerekli olan, ama yeterli olmayan bir koşulu ortaya ko-
yar. Bunun için daha sıkı koşullara ihtiyaç vardır.
3.2.2.2. Hare’e göre böylesine güçlü bir koşul, PU’nun kuralcılık
(PP) ilkesine bağlanmasından doğar.
Hare, bunu İncil’deki bir kıssadan 171 alınan basit bir örnekle açıkla-
172
maya çalışır. A’nın B’ye, B’nin de C’ye borcu vardır. Kanun, alacak-
lıların borçlarını tahsil etmek için borçlularını hapse attırabileceklerini
düzenlemektedir. B, A’yı hapse attırıp attırmaması gerektiğini sorgular.
B, bunu yapmak istiyor, ancak ahlaki olarak buna hakkı olup olmadığını
173
veya bunun bir zorunluluk olup olmadığını da bilmek ister. Bu, “A’yı
Introductory and Systematic Readings, Ed.: R. Hilpinen, Dordrecht / Holland
1971, S. 108 vd.; B. Hansson, An Analysis of Some Deontic Logics, in: Deontic
Logic: Introductory and Systematic Readings, S. 133). Bu paradokslar “maddi
içerme paradoksları” olarak adlandırılır (bkz. Fr. v. Kutschera, Einführung in die
Logik der Normen, Werte und Entscheidungen, Freiburg / München 1973, S. 28).
Gerçek veya varsayımsal paradokslardan kaçınmak için çeşitli yollar önerilmiş-
tir. Amaçsal olarak en uygun olanı, model teorisine özgü yöntemlerin uygulan-
masıdır (bkz. D. Follesdal / R. Hilpinen, Deontic Logic: An Introduction, in: De-
ontic Logic: Introductory and Systematic Readings, S. 26). Bu yöntemlerin yar-
dımıyla metinde kullanılan formüllerin bahsi geçen zorlukları giderecek şekilde
yorumlanması mümkün görünmektedir.
171 Matthäus 18, 23.
172 R. M. Hare, Freedom and Reason, S. 90 vd.
173 Hare’in örneğinde B, A’yı hapse attırıp attırmaması gerektiğini sorar. B’nin bunu
yapmasına izin verilip verilmeyeceğini sormanın daha uygun olacağına dikkat
89