Page 259 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 259

240                                               5. Yürürlükteki Hukuk Nedir?

                         olması gerektiğine, ne kadar geniş kapsamlı bir üstünlük, eksiksizlik ve güç tekeli (F 3)
                         talebine sahip olması gerektiğine, sistemin ne kadar yüksek bir etkinlik derecesine sahip
                         olması gerektiğine (F5-F6) vb. karar verir. Aynı tartma ve dengeleme eylemi, bir norma-
                         tif sistemin yürürlükteki hukuk niteliği reddedilmeden önce ne kadar acıya yol açabile-
                         ceğine,  ne  kadar  adaletsiz  olabileceğine  vb.  (F8-F14)  karar  verir.  Böyle  bir  tartma  ve
                         dengeleme yapılırken, örneğin sistemin üst düzeyde etkin olması, sistemin ahlaki eksik-
                         liklerini “telafi edebilir”. Örneğin Hitler’in son derece etkin 1942 sisteminin, Yahudile-
                         rin yok edilmesi gibi vahşete rağmen, yürürlükteki hukuk olduğu söylenebilir. Ancak
                         1945’te sistemin etkinliği azalmış ve adaletsizliği o kadar artmıştır ki hukuki geçerlili-
                         ğinden şüphe duyulur hâle gelinmiştir.
                            Kısacası, kişinin bir tartma ve dengeleme eylemi gerçekleştirmesi ve böylece hukuki
                         geçerlilik  için  yeterli  ve/veya  gerekli  olduğunu  düşündüğü  olgusal  gerçeklerin  nihai
                         seçimine karar vermesi gereklidir. Buradan hareketle, aşağıdaki tez, analitik bir ilişkinin
                         akla yatkın bir açıklamasıdır:
                         (2.3) En  önemli  hukuk  oluşturan  olgusal  gerçek  F WHUKUK(LAR)  gerçekleşirse,  bu
                             durumda, S normatif sistemi, her yönüyle düşünüldüğünde, yürürlükteki hukuktur.
                            Elbette, en önemli hukuk oluşturan olgusal gerçek, basit değildir. Bilakis, çok büyük
                         bir olgusal gerçekler kompleksidir. Bunu tanımlamak için birbiriyle rekabet hâlindeki
                         hukuk  ölçütlerini  tartmak  ve  dengelemek  gerekir.  Ayrıca  dengelenmesi  gereken  bazı
                         özel ölçütler değer yüklüdürler; bu şekilde değer yüklü bir ölçütü uygulamak için tartma
                         ve dengelemeye dayanmak gereklidir.  Elbette,  “şekilci” F 1-F 3  ölçütleri,  tartılmaksızın
                         formüle edilebilir: Bir hukuk sistemi birkaç seviyeden oluşur, kurucu kuralları içerir ve
                         üstünlüğe, fiziksel güç tekeline ve her türlü davranışı düzenleme yetkisine sahip oldu-
                         ğunu iddia eden bazı normları içerir. Aynı şey bazı “realist” ölçütler için de söylenebi-
                         lir: Bazı hukuk normları, mevzuatla yasalaştırılır (F 4), yayımlanır, açıkça uygulanır ve
                         profesyonel  hukukçular  tarafından  yerleşik  yöntemler  kullanılarak  yorumlanır  (F7).
                         Ancak  diğer  “realist”  ölçütler  F5  ve  -  F6,  tartmayı  varsayar:  Hukuk  sistemine  ait  en
                         önemli normlara, her zaman veya neredeyse her zaman, sıradan insanların veya yetkili-
                         lerin uygulamalarında uyulur; bu sisteme dâhil olan diğer normlara da genel olarak bu
                         şekilde uyulur; bunların çoğu, en azından sistematik olarak ihlal edilmezler. Son olarak,
                         ahlaki ölçütler F 8-F 14, açıkça değer yüklüdür; örneğin (F 8) söz konusu normatif sistemin
                         uygulanması, aşırı derecede bir acıya neden olmaz.
                            Nihai olarak, bu tartma ve dengeleme eylemlerinin her biri, kişinin duygularını içe-
                         rir.  Yürürlükteki  hukuk  kavramı  değerlendirmeye  açıktır.  Bazı  kuramsal  anlamlara
                         sahiptir;  bazı  yerleşik  hukuk  ölçütleri  vardır.  Aynı  zamanda,  duygularla,  iradeyle  ve
                         eylem nedenleriyle ilgili pratik bir anlama sahiptir. Normatif bir sisteme “yürürlükteki
                         hukuk” denildiğinde, kişi, zayıf da olsa, sistemin gerekçelendirilebilir olduğuna dair bir
                         tür onay vermiş olur. Bu, “yürürlükteki hukuk” kavramının normatif karakteri ile birbi-
                         rine  bağlıdır  (yukarıdaki  bölüm  5.1.3).  Bir  normun  hukuki  geçerliliği,  bazı  yerleşik
                         hukuki, ahlaki veya dilsel kurallar ışığında ya da kavramı kullanan kişinin yargısı ışı-
                         ğında bu norma uyulması gerektiği anlamına gelir.
                            Yürürlükteki hukuk kavramı belirsizdir, ancak yine de belirli bir normatif sistemin yü-
                         rürlükteki hukuk olduğu ve bu nedenle bu norma uyulması gerektiği sonucunun lehinde
                         ve aleyhinde, keyfi olmayan (diğerlerinin yanı sıra) ahlaki gerekçeler ileri sürülebilir. Kişi
   254   255   256   257   258   259   260   261   262   263   264