Page 109 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 109

GEREKÇELERİN YAZILMASI: HÂKİMLER İÇİN EL KİTABI

                           Yukarıdaki iki revizyonda, açılış birimi, ister yan cümle isterse tam bir cümle olarak ele
                         alınsın,  muhtemelen  çoğu  okuyucunun  rahatça  yönetebileceği  uzunluktadır.  İlk  revizyon,
                         yirmi üçü açılış cümlesinde olmak üzere yirmi dokuz kelimeden oluşmaktadır. Birçok yazı
                         yazma eğitmeni, bir belge boyunca yaklaşık yirmi ila yirmi beş kelimelik ortalama bir cümle
                         uzunluğundan  yanadır.  Ortalama  olarak  mantıklıdır  ancak  bu  önerinin,  ortalamadan  daha
                         uzun cümlelerden kaçınılması gerektiği anlamına geldiği düşünülmemelidir; sadece dikkatle
                         ele alınmaları gerekir. Gerekçeli karar yazımında oldukça uzun giriş cümleleri yaygındır ve
                         bunun iyi bir nedeni vardır ancak kontrolden çıkma eğilimini kontrol etmek önemlidir. Bir
                         cümlede “her ne kadar” veya “-dığı sürece” ifadelerini kullanmak, uzun ve hantal bir yan
                         cümle  kurma  konusunda  karşı  konulmaz  bir  dürtüyü  tetikleyebilir.  Bu  nedenle  potansiyel
                         tehlike olarak en yaygın boyun eğdirici ifadeleri/bağlaçları akılda tutmakta fayda vardır: her
                         ne kadar, çünkü, olsa bile, eğer, -ması durumunda, -dığı sürece, -e kadar, her nerede, -ıp -
                         madığı, iken.
                           Aşağıda, yalnızca laf kalabalığı nedeniyle değil aynı zamanda birbiri ardına yönetilemez
                         derecede uzun bir birim içerdiği için başarısız olan uzun bir cümlenin bir başka örneği ve-
                         rilmiştir:
                             Islah olabilirlik ile ilgili olarak her ne kadar ceza adaleti rejimi son yıllarda (kişilik bo-
                             zukluğu  durumu  da  dâhil)  temyiz  edenin  durumunun  kötüleşmesini  hafifletmek  veya
                             önlemek  için  mevcut  sayılabilecek  ıslah  araçlarının  çoğunun  artık  cezaevi  ortamında
                             mevcut  olabileceği  aşamaya  kadar  önemli  ölçüde  ilerlemiş  olsa  da  bu  onların,
                             mahkûmiyet tarihinde cezaevi ortamında mevcut olabildikleri veya aynı yoğunluk dere-
                             cesinde mevcut oldukları anlamına gelmemektedir.
                         Bu cümle birçok yönden kişiyi afallatmaktadır ancak öne çıkan ve en ıstırap veren özelliği
                         avukatın başının belasıdır: her iddiayı nitelendirme zorunluluğu. Cümle, okuyucudan cümle-
                         nin sonuna kadar netleşmeyen (netleştiği kadarıyla) büyük miktardaki bilgiyi aklında tutma-
                         sını gerektirmektedir. Şematik bir özet bu zorluğu göstermektedir:
                             Islah olabilirlik ile ilgili olarak,
                                her ne kadar ceza adaleti rejimi son yıllarda... önemli ölçüde ilerlemiş olsa da ıslah
                                yollarının çoğunun... mevcut olabileceği aşamaya kadar,
                                   temyiz edenin durumunun kötüleşmesini hafifletmek veya önlemek için mevcut
                                   olduğu değerlendirilen
                                      (kişilik bozukluğu durumu da dâhil)
                                cezaevi ortamında artık mevcut olabildikleri
                                mevcut oldukları anlamına gelmemektedir
                                   veya aynı yoğunluk derecesinde mevcut oldukları
                                mahkûmiyet tarihinde.
                         Bu cümlenin odak noktasını belirlemeye çalışırsak muhtemelen aşağıdaki italik cümle gibi
                         bir şey elde ederiz:
                             Temyiz edenin ihtiyaç duyduğu ıslah araçlarının çoğunun artık cezaevi ortamında bu-
                             lunması olası olsa da muhtemelen mahkûmiyet tarihinde mevcut değillerdi.

                                                           90
   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114