Page 240 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 240

5.5 Hukukun Varlığı Sorunu. Hukuki Realizm                          221

                         den  vb.  bağımsızdır.  Diğer  bileşenler  ise,  bileşenin  komplekse üyeliğine  bağlı  olarak
                         ortaya çıkarlar. Bir kişinin vatandaşlık veya meslek gibi özellikleri, sadece bir toplum
                         içerisinde  düşünülebilen  özelliklerdir.  Hukuki  geçerliliği,  normların  bazı  eylemlerle,
                         değerlerle ve diğer normlarla ilişkili olduğu karmaşık bir sisteme üyelikleri nedeniyle,
                         bazı normların sahip oldukları ortaya çıkan bir özellik olarak görüyorum.


                         5.5.7  Yürürlükteki Hukukun Bileşenleri

                         Aşağıdaki tezleri geliştirmek istiyorum.

                            Yürürlükteki hukuk, birbiriyle ilişkili bileşenlerin bir kompleksidir (bir “değişkenler
                         grubudur”). Bu komplekste, iki tür bileşen merkezi bir konuma sahiptir: 1) bazı normlar
                         ve  2)  bazı  eylemler  (karşılaştırma  için:  Klami  1980,  12;  karşılaştırma  için:  Peczenik
                         1984, 97 ve devamı).
                            Ayrıca 1a) normları gerekçelendiren ve açıklayan hukuki değerler ve 2a) eylemlerle
                         bağlantılı zihinsel süreçler gibi bazı ikincil bileşenler de vardır.
                            Elbette normlar, değerler, eylemler ve zihinsel süreçler sadece yürürlükteki hukuk
                         içinde  değil,  diğer  normatif  düzenlerde  de  ortaya  çıkar.  Ancak  yürürlükteki  hukukta,
                         aşağıda açıklanacak olan özel özelliklere sahiptirler.
                            “Şekilci”  hukuk  kuramları  normlara  vurgu  yapar  (karşılaştırma  için:  ör.  bölüm
                         5.3.1), “realist” olanlar ise eyleme vurgu yapar (karşılaştırma için: ör. yukarıdaki bölüm
                         5.5.4), ancak her iki bileşene de dikkat edilmesi gerekir.
                            Bu bileşenler, birlikte, toplumsal olarak yerleşik hukuku oluşturur. Bu kurumsal bir
                         olgusal gerçektir; karşılaştırma için: yukarıdaki bölüm 5.3.3. Ancak “yürürlükteki hu-
                         kuk”  kavramı  muğlaktır  ve  aynı  zamanda  başka  bir  kavram  olan  yorumlanan hukuk
                         kavramını belirler (karşılaştırma için: Peczenik 1984, 97 ve devamı).
                            Yorumlama süreci, toplumsal olarak yerleşik hukukla karmaşık bir biçimde bağlantılı
                         olan zihinsel süreçleri ve eylemleri içerir. Bunun sonucu olan yorumlanan hukuk, değişti-
                         rilmiş bir içeriğe sahiptir, ancak yapısı toplumsal olarak yerleşik hukukla aynıdır: bunlara
                         bağlı değerler ve zihinsel süreçlerle birlikte bir normlar ve eylemler kompleksidir.
                            Ahlaki değerlendirmeler hukukun yorumlanmasına nüfuz ettiğinden, hukuki geçerli-
                         liğin yorumlama ile ilişkisini vurgulayan bir kuram, yürürlükteki hukukun ahlaki bakış
                         açısını ifade eder. “Yürürlükteki hukuk” kavramının eksiksiz analizinde, bu hususa da
                         dikkat edilmesi gereklidir (karşılaştırma için: yukarıdaki bölüm 5.4).
                            Bu  kuram,  geleneksel  olarak,  insan  davranışı,  zihinsel  süreçler  ve  normlar  olmak
                         üzere hukukun üç “düzlemi” arasında ayrım yapan Polonya hukuk kuramında elde edi-
                         len bazı sonuçları yeniden düzenlemeye yönelik bir girişimdir (karşılaştırma için: Lande
                         1959, 913 ve devamı, 1953/54 yılında yazılan makalesinden ve sayfa 149 ile devamında
                         bir  ipucu  1925  yılında  yazılan  makalesinden).  Buna  genellikle  dördüncü  bir  düzlem
                         olan aksiyolojik düzlem eklenir ve bu düzlemler ontolojik, epistemolojik ve/veya meto-
                         dolojik olarak yorumlanır. Karşılaştırma için: Lang, Wróblewski ve Zawadzki 1979, 31;
                         karşılaştırma  için:  Opalek  ve  Wróblewski  1969,  983-995  ve  Wróblewski  1969,  996-
                         1006. Ziembinski (1980, 76), düzlemleri, şeklî ve hakiki olarak ikiye indirgemiştir.
   235   236   237   238   239   240   241   242   243   244   245